Tesadüfen buluştuğum kitabın şairinin aykırı yaşamı ve genç yaşta hayattan ayrılmış olması ilgimi çekti. Otuz iki yıllık kısacık hayatına çok şey sığdıran dolu dolu yaşayan Furuğ’un özellikle babasına yazdığı mektupları ve küçük yaşta ayrılmak zorunda olduğu ve ölene kadar görmesi yasaklanan oğlu Kami’ye olan özlemini ifade eden duygularını okurken zaman zaman gözlerimin yaşarmasına engel olamadım. O güçlü görünme çabalarının içinde sakladığı naif ve kırılgan ruhu ile mücadeleden ve idaalleri peşinden ödeyeceği bedelleri göze alarak giden çok güzel ve güçlü İranlı bir hanım tanıdım.