Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Öyle ki Romalı mimar Marcus Vitruvius’un, Arşimet’in ölümünden iki yüz yıl sonra aktardığı bir rivayete göre; bir gün, Kral, kuyumcusundan şüphelendiği için tacının saf altından yapılıp yapılmadığını öğrenmek ister ve Arşimet’in kapısını çalar. Yalnız bir şartı vardır; taca zarar gelmeden şüphelerinin giderilmesini istemektedir. Soruna çözüm arayan Arşimet hamama gider. Hamamdaki teknelerden birine oturunca, taşan suyun miktarının, vücudunun suya daldırdığı kısmının hacmine eşit olduğunu fark eder. Sorunu çözmüştür! O heyecanla birlikte, yarı çıplak, bağıra bağıra evine doğru koşmaya başlar. Aynı işlemi evde tekrarlar. Tacın ağırlığına eşit saf altını ve tacı, ayrı ayrı suya batırarak, taşırdıkları suyun miktarını ölçer ve bunları birbiri ile karşılaştırır. Kral şüphelerinde haklıdır. Taşan su hacimleri eşit değildir. Böylelikle Arşimet’in bu bulgusu, ‘Suya kısmen veya tamamen batmış durumdaki bir cismin su içindeki ağırlığına eşit bir kuvvetle yukarıya doğru kaldırılması’ şeklinde özetlenebilecek ‘Arşimet Prensibi’ olarak tarihe geçmiş; Arşimet, hidrostatik biliminin mimarı olurken, kuyumcu da kellesinden olmuştur.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.