Romanın büyülü etkisi kelimelerden kaynaklanıyor. Yerel ağızdan bin bir güzel kelime ve onlarla örülmüş sahici tasvirler sarıyor insanı. Öyle ki okurken bir bakıyorsunuz çayırdikenliktesiniz, sonra bir an Alidağ'ın zirvesinde ve birden toprak damlı bir köy evinde ocak başındasınız. Bir aşk var, dramatize edilmeden en doğal şekilde işlenmiş ve bir kahraman var; övüldüğünde utanan, gerçek bir yiğit. Bu insanların küçük gibi görünen dev hayalleri var. Roman 40 dile çevrilmiş ama ben diğer dillerde okuyan yabancı okurlar için üzülmedim değil. Kendi ülkesinin insanını, köyünü kendi dilinde okuyan gibi sarmış mıdır, etkilemiş midir roman onları da?Bu kadarı mümkün değil.