Elias'a göre, modem uygarlaşma süreci iktidar ve güç kullanımının egemende, yani başlangıçta mutlak daha sonra anayasal olan Devlette toplanmasıyla başlar. Bundan dolayı ortak ruh hali kökten bir dönüşüme uğrar: Bütün toplumsal sınıfların tek tek bireyleri, egemenin lehine güçten feragat etmede başı çeken soyluların 'iyi huylarını içselleştirirler, tutkular artık eski çağlardaki denli güçlü ve gözle görülür değildir, varoluş canlılığını ve rengini yitirir, ama güvenliğe ve resmiyete kavuşur. Sürece burada da deneyim yoğunluğunun gittikçe azalması, bir tür tahliye ya da seyreltme eşlik eder.