Sürekli bir arayış içinde olmak, O'nu aramak. Necip Fazıl in ömrü boyunca en çok yaptığı şey O'nu, sevdiğini, kendisini seveni aramak.
Çileli yollardan geçti, en çokta nefsiyle savaştı ama O'nu aramaktan hiç vazgeçmedi. Kendisini doğru yolda tutan sevgiliden hiç vazgeçmedi.
Necip Fazıl otuzlarindan sonra Abdülhakim Arvasi' yi bulmuş ona büyük bir sevgiyle aşkla bağlanmıştı. Onsuz kalınca hayatla, nefsiyle büyük savaşlar vermişti.
Kitabı okurken aklıma Mevlana ve Şems geldi. Tabiki bu demek değil ki Necip Fazıl'ı Mevlana ile bir tutuyorum. Değil tabiki ama sevgiliyi aramak ve o sevgilinin sevgisinde Allah'ı yaşamak. Örnekler çok benzer. Zaman farklı, çağ farklı, yaşam şekli ve düşünceler farklı ama "sevgi" aynı. Sevdiğinin sevdasıyla Allah'a varmak.
Necip Fazıl'ı anlamak için kesinlikle okunması gereken bir kitap.Kitabi okurken bir otobiyografi okuyormuşum hissine kapilmadim aksine sanki bir roman okuyormuşum gibiydi. Okurken oldukça keyif aldım. Ve bu kitabı yaşarken kendimden çok ize rastladım. İşte kitap benim için buydu. Bir yaşanmışlıkda kendini bulmak ve onu anlamak. Kitap buydu benim için ve ben gerçek bir kitap okumuştum.