Altın sandık ne diyor? Evet, bakalım.
"Beni seçen, çok kişinin istediğini elde eder."
Çok kişinin istediği
- Bu "çok"la kastedilen kim acaba?
Herhalde, içeri bir göz atmayı akıl etmeden,
Her türlü havaya ve tehlikeye açık,
En korunmasız dış duvara yuva yapan
Şehir kırlangıcı gibi,
Görünüşe bakıp seçim yapan,
Şaşkın gözün gördüğünden ötesine aklı ermeyen
Aptal kalabalık olsa gerek.
Çoğu insanın istediğini seçmem ben;
Çünkü sıradan insanlar gibi davranmak,
Barbar kitlelerin yaptığını yapmak bana göre değil.
Öyleyse, sen ey gümüşten hazine sandığı,
Bir daha söyle şu sözünü bana:
"Beni seçen, neye layıksa onu elde eder."
Güzel söz doğrusu. Öyle ya,
Kaderi kim aldatabilir?
Erdemin damgası olmaksızın
Şerefli olmak mümkün mü?
Kimse hak etmediği onuru taşımaya yeltenmesin!
Ah keşke mal mülk, unvan, mevki gibi şeylere
Yalan dolanla, yolsuzlukla kazanılmasa da,
O yüce onuru taşıma hakkı
Erdemli kişinin olsa yalnızca.
Şimdi başı açık duran kaç kişi
Örterdi başını o zaman kimbilir;
Buyruk veren kaç kişi buyruk alırdı.
Gerçek onur tohumu seçilip ayıklansa,
Kimbilir içinden kaç kaba köylü çıkardı;
Zamanın sapı samanı arasından
Kimbilir ne kadar onur toplanır
Ve ışıldamaya başlardı!
Evet, şimdi seçim yapma zamanı geldi.
"Beni seçen, neye layıksa onu elde eder."
Layık olduğuma inanıyorum.
Verin bunun anahtarını,
Kısmetim neyse çıksın ortaya artık.