Dedemi Fransızlar, çetelere yardım ediyor diye zindana atıyorlar. Babam her gün dedemi ziyarete gider, yiyecek götürürmüş. Çocuk diye askerler seslenmez miş. Uzun bir zaman zindanda kalıyor. Bir gün dedem, babama, “Oğlum evde bir sandık var, onu kırıp atın. Artık gereği yok” diyor. Babam amcasını çağırarak olanları anlatıyor. Hemen babasının dediği sandığı kırıyorlar. Bir de ne görsünler; içi altınla dolu. Altınları Fransız askerlerine verip dedemi zindandan çıkarıyorlar. O yaşlarda akıllı oluşu, babasının kendisine bir mesaj vermiş olduğunu anlaması herkesi sevindiriyor. Güney bölgemizi Fransızlar, Ege bölgesini Yunanlılar, Doğuyu Ruslar, İstanbul'u da İngilizler işgal etmişken, bir karış toprağa dahi sahip olamadığımız o dönemde, Türk ulusunun onurunu kurtaran, bayrağımızı istilacılardan korurken, egemenliğimize sahip çıkan Türk ulusu ile bu zaferi paylaşan ulu önder Atatürk’ümüzün huzurunda saygıyla eğiliyorum.