Kitabın adını da taşıyan fikir dışında -ki o da orijinal mi yoksa bir esinlenme mi emin olamıyorum kitabı bitirdikten sonra- kitapla ilgili sevdiğim tek bir şey bulamadığımı itiraf etmeliyim. Kağıtan Kalpler; ikinci bahar, derin sevgi niyetiyle yazılmış lakin detaylara inince koftifen bir aşk dışında bir şey bulamadığımız bir kitap. İki yaralı kalp! Meh! Gerçekten aşık bile olmadığı bir adam tarafından terk edilmiş, babası onları başka bir kadınla yaşamak için terk edip gittiği halde annesine değil babasına gönül bağı duyan -annesi tam bir kötü anne örneği olmasına rağmen en azından terk eden olmaması benim için yeterlidir- , hayatta doğru düzgün bir amacı ve isteği olmamış bir kadın karakter. Tüm bunların yanında kendisi çok iyi kalpli, nazik ve zeki bir kadındır da. (Anlayacağınız yine çelişkiler abidesi karakterler. Beni irite eden şeylerden birisi de budur zaten: Yazdığın karakterle, araya sokuşturduğun satır aralarındaki karakterler uyuşmayacaksa niye zorluyorsun be yazar?) Eşi ölmüş, tek çocuğuyla kalakalmış, depresyonda bir adam. Kendisi bir doktor ve eşinin ölümüne karşılık suçluluk duyuyor çünkü şey, doktor olduğu halde onu kurtaramamış. Hayatımda bu kitaptaki doktor-hasta-ölüm-yaşam algısı kadar saçma çok az şeye şahit olmuşumdur. Bu adam pasif ve tam bir bencillik abidesi. O kadar ki kadının adını bile hatırlamıyorum ama kitap boyunca sık sık düşündüğüm şu fikir yüzünden onun ismi aklımda: Acaba Jacob isminin anlamı bencilistandan gelen pislik olabilir mi? Kadına bir an iyiyken hayatını karartacak olaylar silsilesini uzaktan izliyor, bir kez olsun yakınlık göstermemişken kafasına estiği an elinden tutup gitme cüreti buluyor, saçma sapan hareketleriyle beni sürekli deli ediyordu. Bu adamın kadına değil aşk, zerre bir his beslediğine inanan beri gelsin. Gerçekten aşırı sinirlerimi bozan bir karakterdi. En çok da hiçbir şey yapmayarak bencil oluşuna kızdım. Ay bu arada kitabın alt teması ciddi anlamda bir yerden sonra kabak tadı vermeye başladı: Aşıklar kasabası, aşıklar heyeti, aşıklar dükkanı, aşıklar ilkokulu, aşıklar bla bla bla. Mübalağa bile bu vıcık vıcık kasabayı anlatmaya yetmez ki ben mübalağa aşığı bir insanım. Neyse. Toparlamam gerekirse Hollywood klişesi tadında bir aşk hikayesi okumak, samimiyet yoksunu bir sevdaya şahit olmak istiyorsanız aradığınız kitap budur. Aksi halde kaçın, uzaklaşın.

Kağıttan KalplerCourtney Walsh · Arkadya Yayınları · 2015249 okunma

·

240 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.