Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Keyif Verici Maddelerin Tarihi
Kitap 'baharatlar' ile başlar. Başlangıç olarak da tarihi çok eskilere dayanan tuz ve karabiberin hikayesi anlatılır. İlaç, konserve ya da yemekleri tatlandırmak için kullanılması dışında dini ayinlerde de tuzdan yararlanılmış. Ortaçağda zenginler tarafından kullanılan baharatlar bir çeşit lüks ve gösteri unsuru olarak da gözükür. Hatta 'ikram edilen baharatların ölçüsü ya da ölçüsüzlüğü evin efendisinin sosyal konumunu gösterir (S.14).' diyerek de bir durum tespiti yapılır. Karabiberin hem sosyal statü belirlemesi hem de ticari olarak miras olarak geçerli bir meta olması Ortaçağ Avrupa'sında önemli bir güç unsuru olduğunu gösterir. Haçlı seferleri ve sonrasında yapılan yakınlaşmalar çeşitli tatları ve eşyaları (halı, ipek, kadife gibi) Avrupa'ya götürür. Avrupa içinde asillerle köylüler arasındaki fark metanın satın alma gücüyle paralellik gösterir. Arap yarımadasına Hindistan'dan gelen baharat Ortaçağ Avrupa'sında önemli iken ilerleyen dönemlerde arzın fazla olması talebin az olmasıyla eski şaşalı günlerini kaybeder. Ayrıca Avrupa mutfağında (özellikle Fransa) baharatlı yemeklerden vazgeçilmesiyle baharat ve özelde karabiber sadece baharat olmaya devam eder. Avrupalıların; Türklerin ve Arapların güne dinç başlamalarını sağlayan koyu kıvamlı sıcak sıvıyı içmelerini seyahatler sayesinde öğrenirler. Araplar bile geç tarihte tanıştıkları bu koyu kıvamlı sıcak şey daha sonra kahve adıyla tüm dünyaya yayılır. Ortaçağ Avrupa'sında geleneksel içki biranın yerine kahve alışkanlığına geçiş, kahvenin uyarıcı ve dinç tutma özelliği sayesinde gerçekleşir. Bira ve şarabın hem keyif verici bir madde hem de beslenme aracı olarak görülür. Hatta "patates evlere girinceye kadar Orta ve Kuzey Avrupa'daki halkın başlıca gıda maddesi ekmek ve biradır (s.30)" 17.Yüzyılda Avrupa'da egemen olan bira ve şarap kültürü, yemeklerine kadar iner. Bira katkılı yemek tarifleri yapılır ve genelin yiyeceği yemekler içinde vardır. Çay, kahve ve çikolata o kadar yabancı gelir ki bu kültüre bu yeni içecek türlerini hazmetmek bile zor olur. Yazar, dışarıdan gelen ve topluma tamamen yabancı olan çay, kahve ve çikolata ile geleneksel olarak yüzyıllardır var olan bir ve şarabın toplum içinde yaşadığı üstünlük durumuna kısaca değinir. Geleneksel olarak dededen, babadan gelen ve hem keyif hem de yemek ihtiyacını sağlayan - kararında içilmesi kaydıyla - biraya karşın Doğudan gelen bu üç unsur belli bir zaman çatışma hali yaşadıklarına değinir. Kahvenin zaman ve para ilişkisi üzerine de durulur. Bira ve şaraptan dolayı sarhoşluk içinde olup ticaret hayatını olumsuz etkilemesine karşılık, beyni zinde tutan ve daha uzun saatler ticari hayat içinde kalan kişiler arasındaki 'zamanın para olduğu' düşüncesi, kahveyi üretimin gücü haline getirmesinden bahseder. Dönem içi yazarların ve tıbbın bu yeni içeceğe karşı duruşu onu geleneksel içecek olan birayla kıyaslamasıyla gerçekleşir. İçilen kahvenin vücut sıkıntılarını kuruttuğu ve vücudu hastalıklara açtığını belirtip, biranın ise vücudu ıslak tutmasından bahseder ve hala günümüzde bile alkollü içki tüketiminde kullanılan 'ıslatalım' deyimi o eski alışkanlıktan kaldığını söyler. İngiltere, Fransa, Hollanda, Almanya gibi ülkeler de kahvenin yeni ve özellikle Fransa ve Hollanda'nın sömürgelerde kahve üretimi yapması ticari olarak üstünlük sağlar ve Almanya kahveden kaynaklı dış ticaret açığı verir. Devir değişir ve 1700'lerdeki İngiltere Avrupa'nın en büyük kahve tüketicisi olur (s.86) ama zamanla çay ithalatının artması ile kahveden çaya bir yönelim gerçekleşir. (Kahve Tüccarı adlı kitapta yapılan ticaret anlatılır:
Kahve Tüccarı
Kahve Tüccarı
) Çikolata, hammaddesi kakao ve kökeni hakkında bilgi verildikten sonra, kahve ile kıyaslama yapılarak kakaonun içinde kafein maddesi olmadığı için daha hafif ve uyarıcı özelliği olmadığından bahsedilir. Tütünün ana maddesi nikotinin bir Fransız elçisinin adından geldiğini (nicol) öğreniyoruz. Kahve gibi uyarıcı değil, alkol gibi bir çeşit zehir olduğu anlatılır. Kuru diye nitelendirilen tütünün olumlu olumsuz yönleri üzerine 17. ve 18. yüzyılda çıkan yazılar eşliğinde açıklamalarda bulunur. Zaman içinde pipodan, puroya ve oradan sigaraya evrilmenin yolculuğuna çıkartıyor yazar bizi. Örneğin, bu zaman diliminde zenginlik, lüks ve ayrıcalık durum göstergesi olan puro Karl Marks'ı bile etkiler ve 'bir tür devrimci simge haline geldiğinden' bahsedilir. Tütün haricinde bir de enfiye kavramıyla karşı karşıyayız. Avrupa üst tabakasına hitap eder. Sigara orta ve alt düzey kentsoyluların iken enfiye çekmek daha üst sınıfların eğlencesi haline gelir. 'Alkolün kaçış ve teselli (s.151) olarak görülmesi, o dönemde yaşanan sosyal duruma bakıldığında hiç de hor görülemez. Kahve kültüründe yer almayan işçi kesimi, ispirtolu içkiler (sert içki) konusunda eski düzenlerini korurlar ve içmenin, sarhoşluk bir çeşit toplumsal statü belirtisi olduğundan bahseder yazar. Kahve ile ispirtolu içkinin zıtlığını bahsederken kahve kentsoylulara, ispirtolu içki ise işçi sınıfın içeceği olduğunu ifade eder. Ortaçağ Avrupa'sında içkinin tarihi, yeri ve diğer içkilerle karşılaştırması yapılır. Örneğin, William Hogart'ın resim içine balon yerleştirip burada hiciv amaçlı yazılar yazması daha sonraki yıllarda bu türün gelişmesine sebep olur. Genelde sosyal durumun yansıması olarak yaptığı resimler ve içlerinde kullandığı balon içi yazılar önemli bir durumu ortaya çıkartır. Hogart'ın meşhur "Cin Caddesi" ve "Bira Sokağı" adlı gravürleri o döneme ait organik içkilerle, yapay, damıtılmış içkilerin (ve tabi ki içim miktarı önemli) arasındaki farkı gösterir. Hogart'ın sağ taraftaki resim, Cin Caddesindeki harap evleri, kendinden geçmiş insanlari, kavga eden insanları betimlerken, sol tarafta ise Bira Sokağında barış, huzur anlatılır. artble.com/imgs/a/c/2/7334... İçkinin işçi sınıfı (proleterya) üzerindeki baskısına da değinir. Hatta Engels ispirtolu içkiler yüzünden uyuşmuş bir işçi sınıfından ne beklenir anlamına gelecek açıklamalarda bulunur. Kitabın son kısmı "ritüeller" de ise meyhane ya da birahanenin kendine has durumlarından örnekler verilir. İçkinin sıvı olması dolaysıyla yemeğe oranla daha hızlı bir şekilde kana karışması zehirle eş tutulur. Bir arada bulunma isteği ve bu doğrultuda güçlü hissetme dürtüsü bazı şeylerin de beraber yapılmasını ve ortama katılmayı da gerekli kılmıştır. Kadeh kaldırmaktan başlayarak, sunulan içkiyi reddetmek, herkesten önce içkiyi bırakmak kaba davranış olarak görüldüğünden bahsedilir. Kahve ve çay (ben merkezli) tek başına içilebilirken, içkinin daha "biz" merkezli olduğu belirtilir. Yazar, kitabın son bölümünde Avrupa tarihinde alkolün yerine değiniyor ve Antikçağdan bu zamana kadar uyuşturucu madde olarak alkolün yeri yadsınamaz diyerek bir durum değerlendirmesi yapar. Alkol karşıtlığı konusuna da değinir. İngilizlerin Çinlileri nasıl da afyon bağımlısı yaptığının ibretlik hikayesini de okuyoruz. Kitabın yazılma sebebini yazar önsöz kısmında oldukça güzel bir şekilde anlatıyor. Oradan hareketle ele alınan bu keyif verici maddelerin tarihi öğrenmek yanında insanlık tarihinde oynadığı rolü de öğreniyoruz. Keyif verici maddeler denildiğinde anlaşılan ve burada anlatılan kahve, çay, tütün, baharat, tütün, afyon ve alkol yer almaktadır. Hep kişi ya da yerlerin tarihi okunacak değil ya, biraz da yiyecek, içecek ya da nesnelerin tarihine bakalım. Keyif verici maddelerin kişiye keyif verme sebepleri nelerdir? Biraz da bunu öğrenelim. Kitabın anlatılan dönemlerine ait resim ve gravürlerle süslenmesi ve resim altı yazılarda da ayrıntılı bilgi verilmesi konunun anlaşılması açısından daha iyi olmuş. Güzel bir şekilde hazırlanmış. Kaynakçaya bakıldığında ise yazarın beslendiği bilgi yükünün çok olduğu ortaya çıkıyor. Kolaycılığa kaçmadan, günümüz tabiriyle 'copy/paste' mantığıyla hazırlanmamış, emek isteyen bir çalışma. ++ Kapak ilgi çekici, hoş ve güzel bir albeniye sahip. Vitrinde kendini gösterecek hiç bu tarz kitaplarla ilgilenmeyecek kişilerin bile dikkatin çeker. ++ Arka kapak tanıtım yazısı da yeterli bilgilendirmeye sahip. ++ Kitap keyif verici maddelerin tarihi ele almakla beraber, keyif verici maddelerin insanlık tarihinde işledikleri rolü inceliyor. Ayrıca afyon ve esrarın asırlar boyu sıradan keyif vericiler gibi rahat kullandıkları halde 19.yüzyıl sonunda birdenbire uyuşturucu olarak nitelendirilip yasaklanmasını da anlatılıyor. ++ Kitabın şu an satışta değil. Ancak sahaflarda bulabilirsiniz. Tavsiye ederim. Anlatım salt metin olarak değil, görsel ögelerle de desteklenmiş. Ezcümle: Tavsiye ederim. 24/2/2019 tarihinde yazı siteye eklenmiştir.
Keyif Verici Maddelerin Tarihi
Keyif Verici Maddelerin TarihiWolfgang Schivelbusch · Genesis Kitap · 2012403 okunma
··
146 görüntüleme
Bu nice okumaktır okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık, çok güzel bir inceleme.
S. Ali okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Ancak bu kadar sığdırabildim yazıyı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.