Nasıl anlatsam, nereden başlasam bilemedim. Çünkü gerçekten çok etkileyici bir kitaptı. Bitirdikten sonra bir süre kendime gelemedim. Şok etkisi yapan bazı satırlar vardı ki birkaç saniye duraksamama sebebiyet verdi..
Kitap 159 sayfa belki ama çok daha uzun geldi. Adeta birkaç sezonluk dizi izledim. (Bkz. Yaprak Dökümü)
Evet bir solukta okunabilecek sürükleyicilikte. Akıcı ve yalın bir anlatım tarzı var
Reşat Nuri Güntekin ‘in. İnsanı kendine çeken bir üslup!
Ele aldığı dönemin sorunları hâlâ yaşayan sorunlar. Memuriyetteki yolsuzluklar, rüşvet, adam kayırma, iş yükü bindirme, usülsüz çalışma vs. Bir de aile içi ve ‘konu komşu’ sorunları ele alınmıştı ki böylesi bir hayata iyi bile katlandı Mürşit Bey!
Spoiler olmasın amaa:
Kitapta yaşanılan olayların iki bakış açısı ile bize aktarıldığını görüyoruz. Zehra Öğretmen ve Mürşit Bey.
Bu roman insana yaşadığı olayları, duyduğu olayları ve karşısındaki insanlar hakkındaki düşüncelerini sorgulatır cinsten!
Kitap bittiğinde şunu diyorsunuz:
YA ÖYLE DEĞİLSE?