Aytmatov’un diğer kitaplarından farklı olarak bu kez bozkırda değil, denizin tam ortasında geçen acıklı bir hikaye. Okurken açlığı, susuzluğu, korkuyu, gerilimi İliklerimize kadar hissettiriyor. Yazar aynı zamanda bir veteriner olduğu ve kitaplarında genellikle hayvanların duyu ve hislerinden yola çıkarak betimlemelerde bulunması, bu kitabında bir köpeğin başından geçenleri okuyacağımı sanmıştım. Çünkü daha önce Elveda Gülsarı adlı eserinde bir atın başından geçenleri anlatmıştı. Bu kez yanılmakla beraber.ala köpeğin bir bambaşka bir tasvirine şahit oluyoruz. Öyküde bir babanın, evladı için hayatından vazgeçişinden bahsediliyor. Genelde anneler fedakar olur ama demek ki az da olsa böyle fedaker erkekler, babalar mevcut. Hatta sadece bir babanın değil, küçük bir çocuğun yaşaması için üç yetişkin adamın ölüme gidişi yürekler acısı..Koca bir denizin ortasında suyun içinde susuzluktan ölüp gitmek korkunç bir durum. Ölümle burun buruna gelmek, umutsuzluğa kapılmak, sonuçta yitip gideceğini düşünmek ne kadar acı. Yazar durumu öylesine güzel aktarıyor ki karakterlerin anıları, hayalleri, hayatları bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçiyor. Hayat mücadelesinin içerisinde şu cümle her şeyi özetliyor; “Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü…” Çok etkileyici bir kitaptı tavsiye ederim.

Deniz Kıyısında Koşan Ala KöpekCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20183,847 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Uçar