Gönderi

Newton, Yunan mitlerini simya tarifleri olarak yorumladı. Ona göre, Tanrı Vulcan'ın, karısı. Venüs'le sevgilisi Mars'ı yakaladığı mit “Ağ” denen bir metal alaşımını yapmanın alegorisiydi. . Newton'un ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra hayranlarýnýn çoğu, bilimin kardinali olarak gördükleri kiþinin zaman ve enerjisinin önemli bir kýsmýný teoloji ve -daha da kötüsüsimya gibi konular için harcadýðýný öðrenince oldukça şaşırdılar. Newton Yunan mitlerinin felsefe taşı yapma yolunda simya reçetelerini şifreli olarak barýndýrdýðýný düþünüyordu. Bu teori uzun bir zamandan beri vardý. Newton’un simya konusundaki ana kaynaðý olan George Starkey de bu teoriyi paylaþanlardan biriydi. 17. yüzyýl baþlarýnda Michael Maier Yunan mitolojisini bu çerçevede deþifre etmeye çalýþmýþtý. Bu, ortak bir kanýydý ve evrende bir tür “açýða vurulmuþ hikmet” olduðu yolundaki inanýþýn bir parçasýydý. Rönesans döneminde prisca sapientia, yani “aslî hikmet” denilen bir düþünce geleneði vardý. Buna göre önceden bu yana aktarýlan ve Pisagor ve Platon gibi ardýllarla günümüze kadar gelen gizli bir hikmet vardý ve bu hikmet evreni anlamanýn nihai aracýydý. Newton açýk bir þekilde buna inanýyor ve baþkalarýna söylemese bile kendini muhtemelen bu hikmeti elde etmeye yazgýlý seçkinler arasýnda görüyordu. Uğraşılarından biri de kendine simyacıl takma adlar bulmaktı ve bu takma adlardan biri Jehovah Sanctus Unus, yani Kutsal Olan Tek Yahova’idi.
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.