Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Serbest Çağrışım: Psikanaliz tedavisinin temel taşıdır. Freud, psikolojik tedaviyi ilk denediği günlerde, düşünce ve anıların bir­birlerini zincirleme bir biçimde izleyebildiklerini gözlemlemişti. Yakın geçmişe ilişkin olaylar genellikle ilk önce çağrıştırılıyor ve giderek geriye doğru giden anılar zinciri sonunda ana düşünceye ulaşılıyordu. Ancak, bu durumun gerçekleştirilebilmesi için has­tanın düşüncelerini yönlendirmemesi gerekiyordu. Tedavide en önemli sorun da, hastanın düşüncelerini özgür bırakabilmesini ve zihninden geçenleri dürüstçe dile getirebilmesini sağlamaktı. Serbest çağrışım sürecini işletebilmek için Freud, hastalarını yönlendirici bazı konuşmalar yapardı: "Günlük olağan konuşma­larında insan, düşünce düzenini koruyabilmek ve anlatmak istedi­ği ana konudan kopmamak için, düşünceleri arasındaki bağlantı­ nın korunmasına özen gösterir. Ancak, burada farklı bir biçimde konuşman gerekiyor. Konuşman sırasında zihnine gelen bazı dü­şünceleri sakıncalı bulduğun için ya da eleştiriye uğramak kaygı­sıyla dile getirmek istemeyeceksin. Bazı düşüncelerini, saçma, önemsiz ya da konuştuklarınla hiç ilgisi yok gibi gerekçelerle zihninden uzaklaştırmak isteyeceksin. Bu gibi eleştirilere kapılma­dan konuşmanı istiyorum. Söylemek istememene karşın, yine de zihnine her geleni anlatmaya çalış. Giderek böyle bir yöntem izle­menin neden gerekli olduğunu sen de çok iyi anlayacaksın. Bir ge­ziye çıktığını ve trenin penceresinden izlediğin hızla değişen gö­rüntüleri, yanında oturan birine anlatıyormuşçasına davran. Ne denli tatsız olursa olsun, zihnine gelen her düşünceyi, hiçbirini saklamaksızın anlatmaya söz vermiş olduğunu unutma." (1912).
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.