Adı ve konusu dikkatimi çektiği için aldığım bir kitaptı. Kişisel bir tarih okumayı planlarken, kitaptaki ilk makalenin gayet iyi sosyal bilimler makalesi olması şaşırtıcı geldi bana. Yazar hayat hikayesinden de hareketle ülkücü ideolojinin teorik/tarihsel analizini yapmış, türkçü ideolojiden milliyetçi muhazakar düşünceye dönüşün teorik alt yapısını anlatmış. Kitabın kalan kısmı büyük oranda yazarın hayat hikayesinden de hareketle ülkücü yapının (ve tabiki bir miktar karşıtı solcu akımların -yine tabiki 80 öncesi jargonu ile söylüyorum-) oluşum ve dönüşümü üzerine. 12 Eylül döneminden çok hazin insan hikayeleri anlatıyor. Zira kitabın temel yapı taşı Bursa'da cezaevinde kalan ülkücüler ve onlar üzerinden yaşanan özeleştiri ve yeniden kurgulama süreci. Bu süreç Muhsin Yazıcıoğlu ve BBP hareketini doğuruyor. Kitabı bütünlüklü bir tarih kitabı olarak algılamak hata olur. Büyük oranda boşluklar içeriyor böyle bir tarih kurma açısından. Ama bu kitabı tek başına önemsiz hale getirmez. Yazar halihazırda müzisyenlik de yapıyor ve uzun süre önce hareket olarak ülkücü camiadan kendisini koparmış. Daha doğrusu kendi kafasında kurduğu ülkücü yapının halihazırda temsil edilmediği düşüncesi ile mevcut yapılardan uzaklaşmış.
Hamiş: Kitapta 12 Eylül döneminde yapılan işkencelerle ilgili çok sarsıcı bölümler ve hayat hikayeleri var. Şahsen gördüğüm hafif kambur yürüyen birisinin zamanında ne işkenceler görmüş olduğunu okumak da ayrıca çok sarsıcıydı.