Arkamızda bıraktığımız on dört yüzyıldan ve yaşanmış bunca acı tarihî tecrübelerden sonra, artık hâlâ şu veya bu ırkın, şu veya bu dilin fazileti veya üstünlüğünden dem vurarak, İslam dünyasında tefrika ve hizipçilik tohumlarını yeşertmeye devam etmenin anlamsızlığını anlamış olmamız gerekir.