Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kabe'nin İşgali
Müslümanlarca 'Kutsal Topraklar' olarak kabul edilen yerlerin en önemlisi hiç kuşkusuz 'Kabe'dir. İslamiyetin doğuşundan günümüze gelinceye dek hem yabancılar hem de Müslümanlar tarafından saldırıya uğrayan ve zulümlerin yaşandığı bir yerin hikayesi anlatılıyor. Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali, Mehmet Ali Büyükkara'nın, geniş bir kaynakça ile hazırladığı bir kitap. Yazar önsöz ve kitabın arka kapak yazısı içinde yer alan ve hepsi de merak uyandıran çeşitli sorular soruyor. Bunların her biri bile kitabın okunması için yeterli. Kabe'nin dini ve tarihi geçmişi hakkında hem dini kitaplardan hem de çeşitli rivayetlerden alıntılar yapılarak, Kabe'nin önemi, konumu, durumu ve misyonu açıklanıyor. Gayrimüslimlerin yaptığı saldırılar haricinde dinin kendi çocukları tarafından yağmalanan, hor görülen, yıkılan ve bölgede bulunan insanların katledildiği bir yer; yani Kabe anlatılmakta. Örneğin, Ebu Tahir adlı bir hükümdar ve karmatiler adı verilen bir mezhep mensupları tarafından Kabe'de yapılan soygun, yağma, yıkım, katliam Mekkeli tarihçi Kutbüddin Nehrevali'nin 'Kitabü'l-ilam bi A'lemi Beytillahi'l-Haram (Göttingen, 1858) adlı eserde kaynak olarak anlatılıyor. İbn Suud 1929 yılında 'İhvan'ı ortadan kaldırmasıyla rejime muhalif olacak en önemli güç de yok edilmiş olur. 1979 yılında gerçekleşen Kabe işgalinin yöneticisi konumunda olan 'Cuheyman'ın' yazdığı risaleler doğrultusunda bu eylemin fikir yapısı çözümlenmeye ve neden bu eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmaya çalışılıyor. 1938 yılında petrolün bulunması ve kalkınma hamlesiyle birlikte şehirlerin yüzleri de değişmeye başlar. Bunlardan hoşnutluk duyanlar olduğu kadar hoşnut olmayanlar da bulunur. Cuheyman el-Uteybi, 1936 yılında doğan, uzun yıllar askeriye de görev yaptıktan sonra ayrılıp, daha sonra üniversitede okuyan ve rejimin yaptıklarından hoşnut olmayan biridir. Üniversitede Suudi selefiliğinin baş müftüsü olan, Şeyh İbn Baz'dan dersler alır. Uteybi yazdığı risaleleri Baz'a okutturur. Baz, risalelerdeki çoğu düşünceye katılmakla beraber bazı yerlere katılmaz ve "Cuheyman, İbn Bâz tipi alimlere risalelerinin değişik yerlerinde sert eleştiriler yöneltir. Ülkenin müftüleri ve kadıları, sıradan insanlar için şeriatı tatbik ederlerken, kral, prensler ve zengin çevrelerin yaşantı ve uygulamalarındaki dine ve hukuka aykırı suçları örtbas etmektedirler. Çünkü makamlarını ve yüksek maaşlarını kaybedecek olmaları onları korkutmaktadır. (S.109)" diyerek sistemi eleştirir. "Cuheyman'a göre bir Müslüman devlette devlet başkanında olması gereken üç şart olduğunu ve bunların gerçekleşmesi halinde orada yaşayan Müslümanların itaat edebileceğini anlatır. O şartlar ise: Müslüman olması- Hz. Muhammed'in kabilesi olan Kureyş'e mensup olması ve şeriati uygulaması. Eğer bunlardan biri eksik olması durumunda itaat ve biatın olmayacağını bildirir (S.108). Genelde ağır metin kabul edilen bu tür kitaplar yazarın kullandığı akıcı ve anlaşılır dil sayesinde rahat bir şekilde okunabiliyor. Kitabı okudukça, Suudi rejimin düşünce yapısını bir nebze de olsa öğreniyoruz. Şu an da bile devam eden Suudi-İran ya da Vehhabi-Şii çatışması/çekişmesinin perde arkasını; Suudi rejimin niçin Şiileri ve İran'ı 'sapkın' olarak nitelediklerini de görebiliyoruz. Suudi Arabistan'da önemli bir Şii azınlığın olması Suudi rejimini her daim endişelendirmiş ayrıca refah seviyesinden de en az pay ayrılan kesim olmaya devam etmişledir. Cuheyman'ın Kabe'yi işgal etmesi, İran'la bir bağlantısı var mı? Humeyni bu olayı destekledi mi? İran da geçekleşen İslam Devriminin bu devamı sayılabilir mi? Suudi Arabistan'daki Şiilerin bu olayda rolleri var mı? Gibi çeşitli sorular da ortaya çıkıyor ve bunların cevabını da yazar, o günkü gazetelerden yola çıkarak araştırıyor. "Kabe'nin kutsiyetinin şimdiye kadar gayrimüslimler tarafından değil bizzat Müslümanlar tarafından ihlal edildiği gözler önüne serilmekteydi (S.171)." diyerek yazar çok önemli bir hususu ortaya koyuyor. Yerli ve yabancı kaynaklardan derlenen bu çalışma ile bu konularda araştırma yapacak kişilere bir yol çizebilir. Sadece derli toplu bilgilerden dolayı değil, içeriğinden kaynaklı da çok anlamlı bir kitap. Gayrimüslimlerin saldırı planlarına karşın, dinin kendi çocukları tarafından yapılan saldırılarının tarihini okuyoruz. Ezcümle: Tavsiye ederim.
Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali
Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgaliMehmet Ali Büyükkara · Rağbet Yayınları · 201535 okunma
··
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.