Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Vay vay vayyy... Rita Hunter'a öncelikle kocaman tebrikler. Historical romanlar türünde yabancı yazarlara taş çıkaran yazarımıza sonsuz başarılar :) Türk yazarlarımızın sonuna kadar arkasındayım. İnsanın yazdıkları her zaman çok özeldir ve bu şekilde bir paylaşım büyük bir cesaret ister. Ayrıca bir yazar kendini her kitapta bir adım öteye taşıyabilir mi? Bunu yazarımızda kesinlikle görüyoruz. Her yeni kitap onun için yeni başarılar demek... Serinin son kitabını da aldım, Stephan'ın hikayesini merakla bekliyorum :) Yahu bu Brendan nedir böyle??? Daha ilk kitapta onun hikayesinin bambaşka olacağını biliyordum. Genelde serilerin ilk kitapları daha çok sevilir ama Adrian ve Isabel'in hikayesi beni bu kadar etkilememişti. Ama Brendan... Bu adam insanın tüm sinirlerini ayağa kaldırıyor. Ahhh dedim seni bir elime geçirsem de bir güzel ıslak odunla dövsem!!! Buzdolabı ya bu adam... İsmin senin Buzdağından mı geliyor yahu evladım... Yemin ediyorum Titanic'i deviren Buzdağı acaba Brendan olabilir mi diye düşünmedim değil ;) Adam beni resmen çıldırttı. Bir insan nasıl bu kadar ketum olabilir anlamıyorum. Buzdağı modunu geçtim adam tam bir odun, hatta öküz, hatta... Neyse sustum. Konuşsan havan mı bozulur? Ahh yavrum bu Sophie ne çekti ya... Kendime sabırlı diyordum o kızın yerinde olsam ben artık dayanamaz kafasına indirirdim en yakınımdaki eşyayı... Brendan'ın ömrü bu kızı sorgulamakla geçti. Sophie'ninki de kendini açıklamaya çalışmakla... Ama yalan değil, Brendan bir kere inandı tam inandı bizim kediciğimize... Hikayemiz Sophie'nin başbelası, cehennemde yanasıca kuzeni Liliana'nın Brendan'ı damat adayı olarak gözüne kestirmesiyle asıl noktaya geliyor. Sophie bu cadının yaptıklarından dolayı artık canından bezmiş durumda... Şimdiye kadar ailesini, çocukluğunu, oyuncaklarını hatta ilk aşkını bile elinden çalmış. Buna rağmen hala herkes onun bir melek olduğunu düşünüyor. Bu da daha çekilmez bir hale sokuyor Sophie'nin hayatını... Ve Sophie gözünü karartıyor. O da hayatında ilk defa Liliana'nın çok istediği bir şeyi elinden alacak ;) Leighton Kontu Brendan Blackmore'u... Böyle söyleyince pek resmi oldu yahu... Aman Allah'ım bizim Bay Buzdağı Brendan'ı baştan çıkaracak işte... O sırada da bizim kedicik daha ilk görüşte vurulunca Brendan'a işler içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Ve ilk kitapta olduğu gibi yine skandal bir şekilde çiftimiz bir araya geliyor. Daha fazla da tüyo vermeyeyim okumayanlar için ama şöyle söyleyeyim ben kitabın bir kısmını metroda okudum -elimden bırakamadım da- ve kahkahalarımı tutamadım. Aralarındaki diyaloglar insanın okurken nefesini kesiyor ;) Brendan adam olmuyor mu diyeceksiniz. Tabii ki oluyor. Sophie'deki bu aşk ve istek taşı şekillendirir zaten... Ama kendince diyelim. En güzeli de bu tarafı zaten... Yani öyle 180 derece değişmiş bir Brendan beklemeyin. Ama böyle bir adamın aşkının gelişimi öyle güzel adım adım anlatılmış ki çoğu yazar bunu ancak üçlemelerle başarabilirken yazarımız harika bir şekilde tek bir kitapta ilmik ilmik işlemiş. Hayran kaldım. Bakınız bu bir Brendan efsane repliğidir: "Sophie sen benim buz tutan ruhumun ateşisin." Kitap çok güzeldi ama tek üzüldüğüm nokta Sophie'nin hamilelik ve doğum anlarını paylaşamadık. Bebek konusu aralarında böylesine sorun olmuşken Brendan'ın Sophie hamileyken üzerine titrediği anları, hatta olur olmaz zamanlarda dayanamayıp doktoru eve çağırışını okumak isterdim. Panik anlarındaki telaşını zevkle bekledim ama hoop ikizlerimizi gördük. Bunun dışında gönül rahatlığıyla tavsiye edilir arkadaşlar... Herkese iyi okumalar :)
Ruhun Ateşi
Ruhun AteşiRita Hunter · Epsilon Yayınları · 2013401 okunma
·
90 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.