Ruh Öküzüm young-adult türünde karşımıza çıkan kitaplardan... Bir ara kitapçılarda sıra sıra raflara dizilmiş ve adıyla ilgimi çekmişti ama karakterlerin yaşlarını öğrenince vazgeçmiştim okumaktan... Sanırım bu konuda haklıymışım. Geçenlerde boş bir anıma denk geldi,kitabı elime aldım. Öncelikle şunu söyleyeyim, anlatım yazarın ilk kitabı olmasına rağmen hiç de fena değil ama kitap benim çerezlik diye nitelendirdiklerimden ;) Kitabımızda Shakespeare kitaplarına gömülmüş, başarı ortalaması yüksek, kendini kurallara sıkı sıkıya bağlamış Julia ile tanışıyoruz. Yıllardır doğru düzgün kimseyle çıkmamış, hayatının aşkını, onun deyimiyle Ruh İkizi'ni bekliyor, yani Rİ'sini... Çocukluk aşkı Mark Bixford'ın yaşadıkları yere geri dönmesiyle de bu saplantısı resmen tavan yapmış. Mark kesinlikle onun Rİ'si ama Mark Julia'yı hatırlıyor mu orası bile muamma... Julia Mark hayalleriyle birlikte Londra'ya okul gezisine giderken aksilikler birbirini kovalıyor. Önce en yakın arkadaşı Pheobe'nin gelemeyeceğini öğreniyor, sonra da okulun ona göre en gıcık, en vurdumduymaz çocuğu Jason'la uçakta çarpışıyor. Herkes aralarında bir şey olduğunun dedikodusunu yaparken bir de öğreniyor ki Jason'la gezi boyunca partner olarak eşleştirilmişler. Tek isteği bu kültürel geziye dibine kadar gömülüp tadını çıkarmak iken Jason'la birlikte her şey çığrından çıkıyor. Daha ilk geceden Jason'ın zoruyla kuralları çiğneyip okuldan kaçıyor ve bir partiye gidiyorlar. Orda alkolün verdiği cesaretle über-Julia'ya dönüşüyor. Erkeklere karşı daha rahat, daha kendinden emin, daha cesur... Ertesi sabah geceyi hatırladıkça kafasını duvarlara vururken hiç hatırlamadığı Chris diye birinden gayet hoş mesajlar almaya başlıyor. Ve Chris'le görüşleri öylesine uyuşuyor ki belki onun Rİ'sidir ;) Jason'ın bu mesajları öğrenip ona gezi raporlarını yazması karşılığında erkekler konusunda yardım teklif etmesiyle olaylar ilerliyor. Anladığınız üzere hikaye oldukça klişe, karakterlerin de pek bir artısı, vuruculuğu yok yani... Julia klasik bir ergen olarak kimi istediğini bilemez durumda... Chris, Mark, Jason... Artık bu kız aşk kaçgeni kuracaktı bilmiyorum. Jason desen hem klasik ergen hem de sapına kadar dengesiz bir erkek... Bir yaklaşıyor, bir uzaklaşıyor. Bir kendine çekiyor, sonra itiyor Julia'yı... Çiftin abuk subuk hareketlerinden (parende atmalar, laf sokmalar... liste uzar gider) bana gına geldi bazı yerleri okurken... Ben mi yaşlanıyorum çözemedim yani... Tamam young-adult okuyorum da karakterler sanki tam içi doldurulacakken yarım bırakılmış kalmış gibiydi. Kitapta genel anlamda görüyoruz ki acaba gözümüzde bu kadar büyüttüğümüz insanlar gerçekten öyle mi? Yoksa biz mi onları kafamızda belli bir kalıba sokuyoruz. Sonra onların gerçek yüzleriyle yüzleşince de hayal kırıklığımız daha büyük oluyor. Aslında hepimizin çok sık yaşadığı bir şey maalesef... Kısacası bahsedildiği kadar iyi bulmadım kitabı... Tabii ki zevk meselesi... Çoğu şey havada kaldı sanki... Julia'nın annesi-babası hakkında hatırladığı kavga puff oldu, unutuldu. Jason kitap boyunca onunla daha önceden ilgilendiğini belli eden hareketler yapmıştı ama biz onların hiçbirini öğrenemedik. Bir yerde de mantık hatası vardı ki şaşırarak okudum. Julia kaybolduklarında dakikası kalmadığı için hocasını arayamamıştı ama ertesi gün Chris'ten mesaj gelince rahat rahat cevapladı. E bu kız ne ara yükleme yaptı çözemedim. Kitabı okurken sadece Chris konusunda bir şaşkınlık yaşadığımı hatırlıyorum o kadar... Aslında yazar sonunda yine kurtarabilirdi bence ama öyle yüzeysel bir konuşma yapmış ki elimden pek bir şey gelmedi. Benim için kitabın en iyi tarafı gezi sırasında Londra'da gezdikleri yerleri okuyabilmekti. Ancak boş zamanda okunabilecek, hafif, bazı yerleri eğlenceli bir kitaptı diyebilirim. Herkese iyi okumalar :)

Ruh ÖküzümLauren Morrill · Pegasus Yayınları · 2014223 okunma

·

56 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.