Altın Oğul’dan sadece bir yıl sonra gelen serinin üçüncü kitabı Sabah Yıldızı tüm detayları ile olağanüstüydü. Modern bir bilim kurgu romanı olmasının yanı sıra barındırdığı dramatik yapısı bu serinin en vurucu noktasıydı. Sabah Yıldızı’nın bazı kısımları yorucu gelse de bu çabaya değdi ve tüm serinin önermesi gibiydi: “Per aspera, ad astra”