Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Metastaz
Bu kitap, kadim uygarlıkların tarihi hakkında yeni bilgiler içermiyor. Ya da İslam öncesi Arap yarım adasında yaşayan halkların kültürleri hakkında yeni bir teori de ortaya koymuyor. Ayrıca Konstantinopolis'i kim aldı ve adı da hangi tarihte İstanbul olarak değişti şeklinde araştırma ve inceleme konularını da içermiyor. Kısacası bu kitap, geçmişe dair bir şeyler anlatmıyor. Bugünü yani yaşadığımız anı, zamanı ve yarını anlatıyor. O yüzden çok uzun inceleme yazısına gerek yok. Kitabın kendisi zaten sarih bir anlatıma sahip. Şifre, kripto, gizem barındırmıyor. Her şey net, her şey ortada ve her şey biliniyor. Burada yazılanlar, metafizik, distopya, ütopya, fantastik ve bilim kurgu değil. Ama, metafizik ve fantastik düşünceyle afyonlanan zihinlere panzehir olabilecek nitelikte bir çalışma. Uyanma vakti gelmedi mi? Bugünü göremeyen, yarını nasıl görüp okuyacak? Bugün feto, yarın ceto, çeto, deto, geto, heto gibi başka isimler altında tekrar ortaya çıkmaz mı? Esas sorgulanması, düşünülmesi gereken de bu değil mi? Aklını kiraya veren ya da devredenlerden olmamak için sorgulamacı okumalarda fayda var. Bugünü anlattığı için yaşananları iyi bilmeliyiz. Çünkü ileri de karşımıza birileri yine 'aldatıldık', 'kandırıldık' edebiyatına başvurmasın. Buna düşmemek için herkesin okuması gereken bir kitap. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan tarafından yazılan METASTAZ adlı kitap, devleti esir alan ve yayılan kanserli hücrelere ışık tutuyor. Yaşarken yazılan bir tarih okuyoruz. Kitap 17 ana başlık ve onların altında çok sayıda alt başlığa sahip. Birileri hak, hukuk, adalet duygusuyla hareket edip emekleriyle bir yerlere gelmeye çalışırken, birileri de sınav sorularını çalarak kendi menfaatleri doğrultusunda neferler yetiştirme peşinde koşmuş. Adalet geç de olsa çoğu zaman tecelli eder. Din ile aldatmak ise en kötü yöntem. Dini duygular kullanılarak oluşturulmuş yapının, toplumu içten çökertmeye çalışmasının aleni uygulamasını gördük. Amerikan menfaatleri doğrultusunda çalışan yerli işbirlikçileri gördük (darbe girişimi sonrası ABD'li yetkililerin, niçin 'adamlarımıza' dokunuyorsunuz cümlesini duyduk). Okurken insan haykırıyor, küfrediyor. Şeyh, gavs gibi kelimelerin peşinde giden insanları görüyoruz. Kitap, Feto haricinde diğer cemaatlerin devletin çeşitli kademelerine yerleşmelerini de anlatıyor. Bu kitap esas olarak, 15 temmuz sonrası yaşanan gelişmelerin çok küçük bir kısmını inceliyor. Terör örgütü üyeliğinden içeri alınan ya da salıverilenlerin durumuna bakıyor. Birileri içeri girerken, nasıl oluyor da birileri dışarı çıkabiliyor. Siyaset, hukuk iç içe girmiş, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun esas unsur hale geldiğine dem vurur. Kitabın adı varolan duruma 'cuk' diye oturmuş. Çok su kaldıracak konular. Daha onlarca, yüzlerce kitap yazılabilir. Ezcümle: Atatürk yıllar önce durumu şu şekilde anlatmıştı: "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz." Bu cümlenin dışındakilerin hepsi hikaye. Tavsiye ederim.
Metastaz
MetastazBarış Terkoğlu · Kırmızı Kedi Yayınları · 20193,789 okunma
··1 alıntı·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.