Okumadan önce kafanızda her ne kadar bir şeyler belirmiş olursa olsun, bu kitap sizi mutlaka afallatacaktır! Öncelikle kitaptaki bölümlerin isimleri (Dünyasız Bir Kafa, Kafasız Bir Dünya, Kafadaki Dünya) bana göre cuk diye oturmuştu, daha iyisi olamazdı hatta. Karakterlerden ise diğer incelemelerde yeterince bahsedilmiş ve evet ben de zaman zaman sinir krizlerine gark oldum onlar yüzünden. Ama böyle olmalıydı, başka türlü bu kadar vurucu olamazdı. Zira, içinde yaşadığımız dünya çeşit çeşit ruh hastalarını barındıran koskoca bir tımarhane değil mi? Güç ve hırs delisini mi ararsın, para delisini mi ararsın, şan şöhret için delireni mi, bilgi için delireni mi, ne oldum delisini mi... Canetti bunları karışık çerez tabağı gibi ikram ediyor okuyucuya. Yiyende de bazı yan etkileri olabiliyor. Çok Yaygın: baş ağrısı ve asabiyet. Yaygın: görme bozukluğu ve baş dönmesi. Seyrek: hazımsızlık ve mide ağrısı. Bu yan etkileri en aza indirmek için kitabın küçük dozlarda alınması tavsiye edilir. Sinemada da edebiyatta da iyi yapılmış kara mizahı severim. Bu kitap da güzel örneklerinden biriydi bana göre. Günlük hayatta karşılaştığımız karakterlerin ve olayların maskesini düşürüyor Canetti ve etrafımızı toz pembe gösteren gözlüklerimizi attırıyor bir kenara. Cehaleti, türlü metalara olan tutkuyu, algılama problemi ve iletişimsizliği, hodbinliği ve narsistliği ele alışı bizi tatlı düşlerimizden uyandıran bir çimdik etkisi yaratıyor. Kitabın ismi, körleşmek fiilinden türeyen bir isim olarak kullanılmış tabii ki, bir süreç veya durum olarak. Fakat olumsuz emir kipinde de anlaşılabilir diye düşünüyorum, çünkü bu şekilde de içeriğe uygun düşüyor, kelimenin Türkçesi bu oyuna müsaade ediyor en azından. Kitaptaki karakterlerin her birinin gözünü bir başka şeyin hırsı bürümüş durumda ve ne yaptıklarını ya da onlara ne yapıldığını göremeyecek durumdalar. Bu sebepten, şöyle bir mesaj da çıkarılabilir diye düşünüyorum kitaptan: Kör olma, etrafında olup bitene ya da en önemlisi kendine gözlerini kapama, KÖRLEŞME! Farklı farklı yorumlanmaya açık bir kitap ve benim yorumum böyleydi. Acaba Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ı yazmadan önce bu kitabı okumuş olsaydı, ne olurdu? diye düşünmeden edemedim. Sevdiğim bir yazarın referansıyla okumak büyük bir keyifti. Ayrıca Ahmet Cemal'e de ustaca çevirisinden dolayı teşekkür etmek gerek.

KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,557 okunma

··

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Lady Godot