Bu kitabı okuduktan sonra, herhangi biriyle bir tartışmaya girdiğimde, direkt soru odaklı tartışıyorum ya da bana sorulan soruya soruyla karşılık veriyorum. Tamam, belki bu konuda çok iyi bir performans sergilediğim söylenemez :) ama çok faydalı olan bu Sokrates Yöntemi sayesinde de sadece sorular sorularak, ulaşılmak istenilen sonuca, karşı tarafın vereceği cevaplarla ulaşılabilir. Tabii burada doğru soruyu bulmak, işin en önemli püf noktası. :)
Bu kitapla birlikte bir kaç Platon eseri daha okudum. O kitaplarında da Sokrates'in devreye girdiği bölümler, okurken okuru heyecanlandıran türden şeylerdi. Bu adam katıksız bir filozofmuş hakikaten. Yormadan, hırpalamadan, kasmadan yapmış filozofluğunu. En sevdiğim tarafı da erdem söylemeleri sadece sözde kalmamış. Misal baldıran zehrini içtiğinde oğluna dönüp "komşuya bir horoz borcumuz vardı onu ödeyin" demiş. :) Gider ayak o horoz aklına geliyorsa, erdem konusunda söylediği tüm şeylerde samimi olduğundandır bana göre.
Öyle işte çok uzattım lafı.
Eline sağlık Beyza. Detylı bir inceleme olmuş. :)