Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nâzım Hikmet'in doğumunun uzerinden bir asırdan fazla süre geçti. Oysa siz de ben de biliyoruz ki Nâzım içimizde, yanı başımızda, durmadan kulağımıza bir şeyler fısıldıyor. Bir zeytin ağacı gördüğümuzde onun dizelerini hatırlıyoruz. Zıplayan bir sincap gördüğümüzde de öyle... O dönemden beri vatanı sata sata bitiremeyenleri gördükçe içinizden, "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ!"dizesini haykırmak geliyor. En guzel denize henüz gidilmediğini biliyorsunuz. En guzel çocuğun henüz büyümediğini de. ... Yeni doğan bir bebeği, "Hoş geldin bebek" diye karşılıyoruz. Kayın ağacı bize sürgünü hatirlatıyor; zeytin ağacı inatçı ihtiyarı. Bir de deniz kıyısında durmuş düşünen adam var: Bulut mu olsam, yosun mu, gemi mi, balık mı, diye sorup duran. Ona hep bir ağızdan, "Deniz olunmalı oğlum!"diye haykırıyoruz. Gideni ve gelmekte olanı anladığınız zaman " o müthiş bahtiyarlık"la kabarıyor göğsümüz. Şilebezinden mintan giyiyoruz, ayakkabılarımız Anadolu yollarını aşındırıyor. Bazen, "Akrep gibisin kardeşim!"diye kızıyoruz, söyleniyoruz. Arkasından bulutlu bir gökyüzünden sıyrılan güneşi görmüş gibi bir umuda kapılıyoruz. "O, topraktan öğrenip kitapsız bilendir" diyoruz. ... Nâzım hâlâ büyük insanlığın türküsünü söylüyor; sekizinde iş gidip, yirmisinde evlenip, kırkında ölen ama "Umutsuz yaşanmıyor!"diyenlerin türküsünü. ...
Sayfa 121Kitabı okudu
··
9 görüntüleme
Kartal Han Yılmaz okurunun profil resmi
Maaşallah üşenmeden yazmışsın. Bu hevesi görmek istiyorum her daim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.