Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
William Faulkner'ın çorak topraklarından sonra-ara vermişken- öykü dünyasında dolanıp da yeni yeni isimler okumak, ve sonra şaşırıp kalmak var: hüseyin su bir tanesiyse, bir diğeri de abdullah harmancı. Sadece "otopsi" adlı öyküsü için bile okunmaya değer bu kitap. Ama Harmancı öykülerinde kendisiyle didişen, başkalarıyla didişen, huzursuz, sorun çıkaran, bir türlü huzur bulamamış karakterleriyle kalemini konuştururken ilgi çekici öyküler anlatıyor bize: tek sıkıntı kitabın geneliyle bence bir ilgisi bulunmayan küçük bilim kurgu tarzındaki öykü. O öykü çıkarılsa kitabın damağımızda bıraktığı lezzeti daha net alabileceğiz sanki. Yazarın dünyasında birbirini iten, çekişen yazan çizen üreten kafalar, vicdanlar arasında bir şeyler sebebiyle debelenen, tıkanan ve bunları aşmaya çalışan karakterler görüyoruz. Bir çok farklı karakter kitabın başlangıcındaki ağır, yavaş başlayan seslerle bir araya gelerek bir koro sesi kuruyor, bu koro insanı etkiliyor, çünkü sanki herkes aynı yöne doğru söylüyor, ve sıkıntılar aynı yerde düğümleniyor ve hepsi aynı yere doğru patlıyor bu karakterlerin. Bütün çekişmeler, zıtlaşmalar, gerginlikler arasında ölüm, ömrün sonu, ve nihayetimiz her şeyi bir kenara bırakıp hakikati kabullenerek sesi kitabın başındaki hâle geri dönen sonuçlar bırakıyor bir yandan da: ölüm bir terbiye aracı olarak, korkutucu da olmadan ama, varlığıyla herkese aynı şeyi hatırlatıyor. Bütün öyküler arasında "otopsi" ise benim en sevdiğim öykü oldu: gecekonduları, eski evleri yıkmak için greyderde çalışırken gençliğinden bir ismi, eski arkadaşlarını, onların hatırlattığı geçmişi karşısında bulan Aslan evin duvarları yıkılırken, vicdanını rahatsız eden herşeye rağmen, bütün anılar, eskiden var olan ve gerçek olan her şeyin buharlaşıp yok olmasını, tarihten ve dünyadan silinmesini, geçmişe dökülüp kaybolmasını ne kadar etkileyici, güzel bir dille anlatılarak izliyor... Bu öykücüler; Abdullah Harmancı ve ardından okuduğum Hüseyin Su edebiyatımızı, edebiyatı daha çok sevmek ve bu ülke toprağı kokan kalemleri okuyarak bu ömrü tamamlamak için büyük bir istek uyandırıyor bende... iyi ki edebiyat var, iyi ki öyküler var, iyi ki böyle güzel yazarlar var..
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023217 okunma
··
257 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.