“Bu taşların gücü, onlara bakan kişinin, hem zamanda, hem de mekanda çok uzakta olup biten şeyleri görebilmesiydi. Pek çok kişiye yalnızca diğer taşların etrafında gerçekleşen olayları gösterirlerdi, çünkü bu taşlar sürekli birbirlerini çağırırlardı, ama büyük irade ve zihin gücüne sahip olan kişiler, bakışlarını diledikleri yöne döndürmeyi öğrenebilirlerdi. Böylece Númenóreanlar, düşmanlarının gizlemek istedikleri pek çok şeyden haberdar olurlardı ve kudretli oldukları dönemde gözlerinden kaçan hemen hiçbir şey olmazdı.”