Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

565 syf.
·
Puan vermedi
Bir gün işyerinde akşama kadar canımız çıkmışken ...toplantıda canımıza okuyacakların karşısına çıkacaktık,mutfağa su içmeye gittim,konuşturulacaktım,iş toplantıları,eğer genel müdürlükten filan bir katılımcı varsa, sorgulama benzeri bir havada sürer. Cam açıktı kafamı dışarı çıkarıp derin bir nefes aldım ve kendimi çok hazır ve çok güçlü
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 20195,3bin okunma
·
84 görüntüleme
Pierre Rivière okurunun profil resmi
Konar-göçerlik özgürlük müdür acaba, düşüncede konar-göçerlik. kökleri kendinde olan, söğüt gibi...Köksüzdür söğüt dikilirken, bir dal parçası, kökünü kendi içinde barındıran, virtüellik mi demeli, henüz köksüz olan, nereye dikilse oraya...nereye dikilse oraya kök salabilecek insanlar vardır, düşündüm de kelebek'i okuduğum zamanları, ardı sıra kökünü sürükleyen-kendi içinde- bu adam, her yerde kalabilirdi, ben olsam kabile yaşantısında durakladıydım o vakit (bunun müsebibi büyük ölçüde Mister No'nun arkadaşıydı, şu Güney Amerika'nın havadan görünmez vadilerinden birine indiklerinde oradaki kabilelerle kalan)...Gerçi kelebek'in ardından kovalayanı vardı da diyebiliriz, ama kovalayanı da yitebilir ya insanın...Kendimizde olanı unuttuktan beridir mi hayali köklerle avunuruz bilmiyorum, kavimler göçünü kim başlattıysa eli öpülesi...konar-göçer toplulukları yahut da çingeneleri hapsedileli beri dünyada, medeniyetin anlamı ikâmet mi oluverdi....Öyle ya uygurlardı uygar olan, uygarlıklarını yazıya bile geçirmişler, ihanetin belgesi...yine de kaçış özgürlüğü barındırır içinde, kaçmakta olan gitmektedir de ve terk ediştir bu, zorunlu, farkında olmadan ama doğru....Bir terk edişler silsilesi kelebek'in yaptığı, her yeri yurt kılan köksüzlük yahut kök salmaya fırsat bulamayış, hangi su yatağına kök salmalı...Kaplumbağalar ve salyangozlar evini sırtında taşır,"insanın evi neresidir"le kalır insan.... Jeriko'nun çatısı gökyüzüydü, kasaba yaşantısı bu göğü alırdı elinden... hapisten kaçmıştı Jeriko da, bir mezarda kurtulmuştu... ama kaplumbağalar ve salyangozlar düşüncede eylemez, belki insanın düşüncesinde eyleyebilir ama kendi düşüncesinde değil; Akhilleus'la yarıştırabilir bir Zenon onu ve geçmesi mümkündür de Akhilleus'u, bir şair Slovakyalı bir salyangozun ruhunun evini Nepal'de kılabilir....Ama ne kaplumbağanın ne de salyangozun haberi vardır bundan...İnsan düşüncede eyleyebilir, o yüzden kelebek bir kaçış çizgisidir, hattı bâlâdan aşar sürekli amma gel gör ki kaçtığı da onunla birliktedir yeni yerlere konmalı yeni yerlerden kaçmalı, bin yayla var yer yüzünde, insan ömrü daha az, sonsuzca kaçış mümkün bu yüzden...Dediğin gibi bilmeden çözmüştü eylemin içinde, eylediği için çözülmüştü ve bir kez çözünen bağ tutabilr mi artık? Belki tutar tutmasına da, kovalayanın ve kaçanın iradesi yitmedikçe sürer bu, düşmaın gözü önünde gizlenmek cesurların değil siniklerin işi, göz önünde yitmek mümkün ama bir eylem değil yine de...Kendini gizlemek bu kendini kaçırmak değil... Neyse Platon'a girecektim dümdüz ben, kaçtım bak, Platon yerleşik bir yer, bana lazım olan Batı'nın geniş düzlükleri :)
1 önceki yanıtı göster
Fırat Özbey okurunun profil resmi
Yazdıklarım yorumun karşısında çaresiz. Çaresiz ama bu yüzden anlamlı işte. Söyleyecek sözüm yok bu yorum karşısında benim incelemelerim sırf senin yorumların için okunmalı,değerli kılıyorsun değerini arttırıyorsun. Sağol dostum iyi ki varsın ve seni tanımışım.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.