Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

163 syf.
3/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Madonna Kuvözden Önce Mezara Girdi
Son zamanların en popüler kitabı, instagram, kahve ve kitap üçlemesinin vazgeçilmezi olan Kürk Mantolu Madonna'yı yoğun ısrarlar üzerine okudum. Kuyucaklı Yusuf yüzünden Sabahattin Ali hiç okumak istememiştim, bir de sosyal medyada patlayınca aşırı soğumuştum ve bitirince ne kadar haklı olduğumu görmüş oldum. Lütfen oku, ne olur oku, yalvarırım oku, ölümü gör oku diyen arkadaşların çabaları anlamını yitirdi artık. Ölümünden sonra değeri anlaşılan bir yazarın kitabını herkes sevecek diye bir kaide kesinlikle olamaz. Adamın görüşünü, yaşamını, çektiği acıları ve hangi koşullarda kitabı yazdığını biliyorum, fakat bunlar bir okurun tatmin olması için yeterli değildir. Kürk Mantolu Madonna nasıl bir kitap biliyor musunuz: Pizzayı fırına atarsınız, bazen belli yerlerinde şişmeler olur ve patlatılması gerekir onların. Müdahale edilmeyince şişkinlikler büyür malzemesi kaymış, kuru ve boş tabakalar oluşturur. Sanki büyümüş bir pizza gibi görünür ancak şişlikleri ısırınca ne kadar bozuk olduğunu anlarsınız, böyle tatsız, tuzsuz kırıntılar gelir ağzınıza. Kısacası hayal kırıklığı benim için. Okuyanlara sorduğumda eli ayağı titreyerek anlattılar, böyle olduğu yere boşalacak zannettim dedim neymiş bu kitap. Kimileri var ki; babası ölse o kadar üzülmeyecek kişiler gözleri şişene kadar ağladığını söylüyor. Raif Efendi'ye kimisi o kadar üzülmüş ki günlerce kendine gelememiş falan. Ne yapıyorsunuz siz ya kitap alt tarafı, gerçek değil bunlar kurgu. Fakat ben bütün bunları bir kenara bırakıp, dışarıdan bağımsız bir biçimde okudum kitabı. İyi olan tarafları var elbette onlardan bahsedeceğim. Kolayca okunuyor kitap, ağır bir anlatım yok. Bazı yerlerde merak ettiriyor ve sürükleyici anlar mevcut. Betimlemeler oldukça başarısız bence, uzun uzun anlatacağım diye konudan sapıyor. Kuyucaklı Yusuf'tan da bunun için nedret etmiştim zaten. Sabahattin Ali fazlasıyla Dostoyevski'ye, Stefan Zweig'a özenmiş olacak ki uzun cümleler oluşturmaya çalışmış ancak fazladan kullandığı sözcüklerle cümleyi öldürmüş. Sanki bir edebiyat üstadı değil de amatör deneme yazıları yazan birini okuduğumu zannettim. Genel olarak sıkıcı kitap, yarısına kadar ana konuya gir(e)miyor. Hikaye aslında kısa ama adam kitap uzun olsun diye uzatmış da uzatmış. Bazı şeyleri dramatize edeyim demiş onu da yüzüne gözüne bulaştırmış bence. Hikayesi klasik bir Türk filmi gibi ama onlara göre daha iyi bir senaryo diyebilirim. Farklı ülkelerden kavuşamayan kişilerin aşkı gibi özetlenebilir. Tam olarak aşk hikayesi değil aslında, biraz denk gelememe durumu. Raif Efendi diye bir memurun not defterine yazdıklarını okuyoruz biz. Fakat o not defterine kadar 40 sayfa falan geçti. Kitap zaten 170 küsür sayfa ne kaldı geriye. Hadi 600 sayfalık kitap yazarsın da 100 küsür sayfa giriş yaparsın ama bu nedir şimdi. Neyse bu Raif Efendi son derece utangaç, pısırık, korkak bir karakterdir. Zengin olan babası tarafından sabunculuk öğrenmesi için Berlin'e gönderilir. Fakat bu arkadaş baba parasının etkisi ve rahatlığıyla esas amacını unutur ve Almanya sokaklarında fink atmaya başlar. Bir gün bir galeride kürk giyen bir kadın tablosu görüp çok etkilenir ve buna aşık olur. Kadının isminin Maria Puder olduğunu öğrenince onu aramaya başlar her yerde, artık takıntı olmuştur. Tesadüfi bir biçimde Maria Puder'i bulur ve kadın çok başka bir kişiliktir. Raif Efend'nin aksine Maria Puder son derece geveze, kendini beğenmiş, yüzsüz ve eğlence düşkünüdür. Bildiğimiz kezo bir karakterdir aslında. Evlenilecek değil, eğlenilecek kadındır fakat Raif Efendi o güne kadar doğru düzgün kadınla birlikte olmadığından seçme ve tanıma şansı olmamıştır. Bu ikisi yakın arkadaş olurlar ve Berlin'i birlikte gezerler her gün. Raif Efendi bir türlü aşık olduğunu söyleyemez kendisine için içini yeyip durur. Zaten söylemeye çekindiği için de başına gelen talihsizlikler yüzünden ona kavuşamaz hiç. Kürk Mantolu Madonna da Kürk Mantolu Madonna diye dünyayı ayağa kaldıranların hasta olduğu bu basit aşk hikayesidir işte. Sergen Yalçın deyimiyle 'aman aman' bir kitap değildir. İşte bu nedenle milletin gazladığı kitaplardan uzak duruyorum. Şimdi bunu beğenmedim diye İçimizdeki Şeytan'ı diyecekler ama o kadar da değil. Nesini bu kadar çok sevdi millet anlayamadım. Herhalde dramatik sahnelerden fazla etkilendiler, halkımız duygusaldır ama bana sökmez. Sanahattin Ali'yi birçok ünlü yazar sevip örnek alabilir, bu kitaba tapabilir onların kendi zevkidir. Ancak beğendiğim biri bir şeyi seviyor diye ben de onu sevmek zorunda değilim. Charles Bukowksi okurlarının alkol delisi olmaması gibi. Kürk Mantolu Madonna'yı insanlar çok sevdiği için beğenmemezlik yapmıyorum, tarz ve hikaye beni çekmedi olay bundan ibaret. Olumsuz görüşlerimizi açıklayacağız elbette, hepimizin sevmeme hakkı var. Sabahattin Ali sevmek kimseyi edebiyat ustası yapmayacağı gibi, sevmemek de edebiyat cahili yapmaz. Yakında kitabın filmi çekilecek telifi de düştü o zaman göreceğiz şamatayı hep birlikte. Raif Efendi sen gerçekten salaksın ayrıca, evlat olsan eldivenle sevilirsin en fazla. Popçu değilim ama Madonna şarkıları iyidir, severim.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,4bin okunma
··
220 görüntüleme
UKALA KRALİÇE okurunun profil resmi
Acaba diyorum hadsizce ki hadsizlik nedense bende vuku bulur hep ,bu kitabı okurken gergin bir günmüydü,yada islerinizin yolunda gitmediği günler falan hatta bilmeden depresyon da falan olduğunuz bir dönemdemiydiniz. Yada okuma tarzınız mı çok ama çok farklı uçlar da. Elestiriniz böyle bir kitap için çok ağır olmuş.Genelin çok üstünde bir kitleden beğeni almış bir yapıt çünkü. Hiç ama hiç katilmamakla birlikte yazdıklarınıza saygı duyuyorum. İlerde bir gün tekrar okuyup ele almalısınız.Çoookk ilerde birgün.
Yusuf Çorakcı okurunun profil resmi
Kitabı normal ruh halimle okudum herhangi olumsuz bir durum yoktu. Tarafsız gözle sevmeye uğraştım ama olmadı. Okuma tarzım öyle egzantrik bir konumda değil, ben de çoğu insanın beğendiği eserleri beğenerek okurum genelde. Benim görüşlerim olumsuz, istisnai biçimde herkesin beğendiği kitapları sevmiyorum bazen hepimize olabilir bu. Ben de size saygı duyuyorum, herkes her kitabı sevecek diye bir şey olamaz. Bu kitap için yaşım gayet uygun, daha ilerisi için çok geç olabilir mezardayken okuyamam. Teşekkürler.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Twice okurunun profil resmi
Ben de kitabı hiç sevmedim çok basit
Yusuf Çorakcı okurunun profil resmi
Aynı fikirde olmak güzel.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.