Hey Bala Can! O gün ,bugün
Koca bin yıl olup geçti
Destanlar,tarihler bilir
Bin yıl nasıl gelip geçti...
Zaferler,bayramlar,toylar...
Fakat,hasret delip geçti
Biz felekten çok şey aldık,
O da bizden alıp geçti
Hunlar,Göktürkler,Uygurlar...
Ünlerini salıp geçti.
Çoğu doludizgin,takat
Bilge Kağan,bilip geçti
Yusuf Has Hacip lebaleb
Gönlümüze dolup geçti.
Kaşgarlı Mahmud cennetin
Eşiğini bulup geçti.
Göller idik, derya olduk
Çok Yunuslar dalıp geçti.
Dövündüler Fuzûliler
Nasreddinler gülüp geçti.
Kimi saz,kimi kılıç,
Kimi topuz, çalıp geçti.
Ayrılıklar bağrımızı
Dilim dilim dilip geçti.
Silinmez izler bıraktık
Çin rüzgarı silip geçti.
Binlerce yiğidim şehit,
Balalarım ölüp geçti.
Kızlar,gelinler,analar...
Saçlarını yolup geçti.
Üç bin yıldır Çinli bizi
Bölük bölük bölüp geçti
Yaş Türkistan goncaları
Gül olmadan solup geçti
***
Seni andıkça Bala Can
Alır beni bir helecan...
Yetmedi mi ayrılıklar
Söyle ne vakit sıla...Can!?
Neyleyim sensiz bu canı
Bedende sensiz n'ola can?
Sen olma Çinliye köle
Ben sana olan köle ...Can!...
Kesilmez Allah'tan ümit
'Gün ola harman ola'...Can!...
Can kuşu uçmuş gönlümün
Gülzarım dönmüş çöle...Can!...
Şakı Turfan bağlarından
Bülbüller verir güle can...
Yahut aş da gel dağları
Kon gönlümdeki dala...Can!
Kanat vur can pencereme
Cansız gönlüme gele can...
Sussun yer,gök ve kâinat
Sen konuş gelsin dile can...
Anayurttan söz et bana
Sat dünyayı bir pula...Can...
Anlat Tanrı dağlarından
Ver saçlarını yele ...Can!...
El ele tutup gidelim
Bir gün o Isık Göl'e ...Can!...
Elbet sonu gelir bir gün
Daim olmaz bu çile...Can!...
Gözleri çekik Bala Can
Kokusu kekik Bala Can
Ak boynu bükük Bala Can
Saçları lüle lüle Can!
Hey Bala Can! Gök bayrağı
Göklere kaldırsak...Olur.
İki asırdır gülmeyen
Yüzleri güldürsek...Olur.
Hun atlılarına misal
Kurt gibi saldırsak...Olur
Çinli bizi çok öldürdü.
Biz dahi öldürsek...Olur.
Ve ona bir kere daha
Haddini bildirsek...Olur.
Atalarımızdan ödü kopan
Ceddini bildirsek ...Olur.
'Hududu aştın' diyerek
Seddini bildirsek...Olur.
Türk'ün yeniden başlayan
Meddini bildirsek...Olur.
Ve tez günde esaretin
Reddini bildirsek...Olur.
Ne dersin,söyle Bala Can?
Er-geç,bu böyle Bala Can!
Bir gün heyhey!!!le Bala Can
Gökleri doldursak...Olur.
***
Hey Bala Can ! Söyle bana
Hal ve ahvâl nasıl şimdi ?
Dert artı mı eksildi mi ,
Zulümler kaç misil şimdi ?
Ne gösterir aynasında
Başlayan bu fasıl şimdi ?
Yine gaflet içre midir
Uyandı mı nesil şimdi ?
Tanrı Dağlarında rüzgâr
Ne der;fisil fisil şimdi ?
Çin geçmişte kan dökendi
Değişti mi usul şimdi ?
Badem gözler yine mi kan
Ağlar çisil çisil şimdi...
Can evim Doğu Türkistan !
Can pazarı asıl şimdi...
Hey Bala Can,gün dolanıp
Karanlık bastığında
Kızıl Baykuşlar çığrışıp
Şeyda bülbül sustuğunda
Altaylar'dan bir öksüz yel
Tutsak tutsak estiğinde
Ben,onmaz dertlere karışıp
Sen bahtına küstüğünde...
Neyi düşlersin Bala Can
Sırılsıklam yastığında ?
Hey Bala Can ! Tasalanma
Vakit gelir çatar bir gün.
Ala sabahlar muştusu
Ak horozlar öter bir gün.
Ve...Yanar sönmüş ocaklar
Bacalar hür tüter bir gün.
Doğrulunca Uygur,Özbek
Kırgız,Kazak,Tatar...Bir gün.
Çin denilen ejderhayı
İt sıtması tutar bir gün...
Gözleri suna Bala Can...
Elleri kına Bala Can...
Can Kurban sana Bala Can...
Bu dar günler biter bir gün !...
N.Yıldırım Gençosmanoğlu _ Destanlar Burcu