Kurucunun Kızı aylardır kitaplığımda duruyordu ama bir türlü okumamıştım. Konusunu beğenerek aldığım kitaplardan biri değil. Aksine konusunu beğenmemiş, kitabı göz ardı ediyordum. Sonrasında bir yoruma rastlayıp kitabın konusunu kafamda farklı canlandırdığımı fark edip ne çıkarsa bahtıma diyerek almıştım. Bugün kitap seçerken gözüme çarptı, kalın da değil diye okumaya başladım. Hikayenin kendisi yaklaşık 260 sayfa filan. Bu yüzden birçok şeyi veremeyeceğini, çok üstün körü bir kitap olacağını düşünerek okumadan yargılamıştım. Bu yüzden yazarı tebrik etmek istiyorum, "vermek istediği" kurguyu eksiksiz vermiş. Daha uzun olsa bunaltabilir, birazcık daha kısa olsa aklıma takılan bir iki detaydan mahrum kalabilirdi. Pek fazla kitap yorumu okuyamıyorum ama Beni Seç serisinde de Kurucunun Kızı'nda da fark ettiğim bir distopya eleştirisinden dolayı söylemek istiyorum: Yazar distopya kurup araya aşk katıp sonra da aşkı fazla ön plana sürdüğü için kusurlu/eksik değil bu kitaplar. Yazar bir aşk ilişkisinin üzerine distopya kuruyor. Merkezde başından beri onlar var zaten. Aksi mantıkla Romeo ve Juliet'i de "aşk/ilişkileri fazla ön plandaydı" şeklinde gülünç bir şekilde eleştirmek mümkün. Bilmiyorum, sanırım türün yayılışı bizlerde yanlış birer kalıp oluşturmuş. Bu kitapta kızın esas görevi kocası Bishop'ı öldürmek. Bu kadar. Kitapla ilgili beklentilerin bunun çevresinde kurulması gerek. Peki olaylara gelirsek... Ben yazarın anlatım dilini ve olayların gidişatını beğendim. Aslında sıkıştıkları distopik dünyanın geri kalanına göre kendi hallerinden hoşnut, yaşamlarını kabullenmiş 10.000~ kişilik bir toplum var. Yazarın oluşan dünyayı yerden yere vurmaması ve gerekçelerini vermesi her distopyalarda çok rastlanan bir durum değil. Genelde kitap karakterleri "işler nasıl bir raddeye gelmiş bir fikrim yok" düşüncesinde oluyorlar. Burada ise savaşların üzerinden fazla zaman geçmemiş ve bir yandan yönetimi eleştirirken bir yandan da mantıklı açıklamalar getirilmiş. Büyük bir artı. Bishop ve Ivy'nin evlilikleri vasıtasıyla zaten günlük işleyiş de ortaya dökülmüştü. Yazarın araya eklediği basit duran, kısa, öz ama çok güzel cümleler vardı. Karakterinin duygularını anlatmış. Ben Ivy'i gayet sevdim, durması gereken noktada durdu. Abartılı entrikaya katlanamıyorum zaten. Tam karaktere sinirlenebileceğim noktada yazar hep geri çekiyordu. Heyecanlandırıyor ama yormuyordu. Ayrıca Bishop... yorumsuz. Bu kadar temiz bir kişilik kitap karakteri olarak bile kolay kolay bulunmuyor. Unutmadan söylemeden de edemeyeceğim kitabın adını orijinal adından çok daha fazla sevdim ve ilgi çekici buldum. Keşke daha önce okusaymışım diyor muyum? Hayır. Daha önce okusaydım 2. kitabı böylesine uzun süre beklemeye dayanamazdım. Gerçi 2. kitapta yazarın ele alacağı konuyla ilgili endişelerim var ama ben bu kitabın sonuyla ilgili de en kötü varsayımı yapmıştım. O yüzden bu sefer ön-yargısız, heyecanlı ve umutla bekliyorum^^ Tereddütleriniz varsa kesinlikle okumalısınız.

Kurucunun KızıAmy Engel · Yabancı Yayınevi · 20153,166 okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nur D.