Uzun yıllardır üst kesimle toplumun geri kalanı arasında aşağı yukarı şu şekilde ifade edebileceğimiz bir anlaşma mevcuttu: Biz size iş ve refah sağlayacağız, siz de bizim bu primleri almamıza göz yumacaksınız. Hepiniz payınıza düşeni alacaksınız, her ne kadar biz daha büyük paylar alacak olsak da. Ancak zenginlerle toplumun geri kalanı arasında yapılan bu zımni ve kırılgan anlaşma artık sona ermiştir. Yüzde 1'lik kesimdekiler servetlerini arttırırken yüzde 99'luk kesime kaygı ve güvensizlikten başka bir şey sağlamamışlardır.
O Gecenin Ardından yıllar geçse de en sevdiğim kitaplardan biri olarak yerini koruyor. Yıllar boyu bu kitabın konusuna benzer, havasına sahip bir başka kitap arayıp durdum. Yok.
Kendimi tekrar tekrar Faith ve Gray'in hikâyesinde bulup ilk okuyuşumdaki kadar etkilenmeye devam ediyorum.
Kiara ve Nino'nun hikayesinin devamı.
Kitabın ilk yarısı Remo'nun Serafina'yı kaçırdığı dönemi Kiara ve Nino'nun bakış açısından anlatıyor. Serafina'nın Remo ile olan ilişkisini sevmediğim için ilk yarıyı okumak keyifli bir deneyim olmadı. İkinci yarıda ise Serafina'nın Camorra'ya dönmesinden sonraki hayatları
Bu kitabı okumaya başlamak gerçekten zordu. Camorra'dan nefret ederdim, Remo'dan nefret ederdim. Hâlâ da sevmiyorum. Bu yüzden Fabiano'nun kitabını yıllar önce Camorra Günlükleri'nin bir parçası olarak çıkmasını beklememe rağmen okuyamadım. Camorra'ya ve insanlarına karşı sempati duymak istemedim. Bu yüzden Fabi için
Kitabın ilk 130 sayfası Dante'nin Valentina'dan önceki ve sonraki hayatını hızlı bir şekilde anlatıyordu. İlk eşi Carla ile olan ilişkisine tanık olduk. Kız kardeşi Ines ile tanışma ve onun Pietro ile olan evliliğini öğrenme fırsatı bulduk. Rocco'nun neden Dante'nin Consigliere'i olarak görev yaptığını ve Dante'nin
Daha fazla Growl ve Cara istiyorum. İlişkileri tıpkı Luca ve Aria gibi gelişmeye çok açık kaldı. Luca ve Aria'ya yeni bir kitap alacak olduğumuza göre şımarıklık yapıp Growl ve Cara için de aynısını isteyebilir miyim? Ya da bir novella? Ya da en azından diğer kitaplarda fazlasıyla yer bulsunlar.
23/09/18: Serinin her kitabında karakterlere ayrı kapılıyorum. Hâlâ en sevdiğim kız kardeş -belki de ilk göz ağrım olmasından dolayı- Aria olsa da Lilianna, üç kız kardeş arasından en çok empati kurduğum kişi oldu.
Kitabı daha okumaya başlamadan önce, "Hem Aria hem Gianna, Famiglia'dan kişilerle evlendi. Chicago Consigliere'i 3.
2017'de yazdığım incelemem. Serinin tüm kitaplarına inceleme ekledim diye hatırlıyordum ama birkaçını bulamadım. Neyse insanlar kitabı sağlıksız, vahşi vs. bulurken benim serinin son kitaplarını minnoşluktan dolayı eleştirmem sorunsalına çok güldüm. (Alıntıları ben kendim çevirmiştim o yüzden kitapta tam böyle yazmıyor ki ya
Reklamcılık ve pazarlamanın gücüyle abartılmış bir kitap. Anlamadığım ise yayınevlerinin ve işbirliklerinin bu enerjilerini neden keşfedilmeyi bekleyen çok daha kaliteli, iyi yazılmış kitaplar için kullanmadığı? Demek ki bu yazarların da bir ayrıcalıkları var.
Elbette bu kitabı samimi olarak sevenler olabilir. Sonuçta ne herkes aynı kitabı sevebilir ne de herkes aynı kitaptan nefret edebilir. Ama tüm sosyal medya okur camiasının dilinden düşmüyorsa en azından bir numarasının olması lazım. Yazım, karakterler, ilişki, genel konusu... Konusu! Son 200 sayfada birden (vurguluyorum, birden) gizem-cinayet dramasına geçildi. Curcuna.
Olumsuz incelemelerde neden şarkı söyledi, şarkı söyleyince tahammülüm kalmadı diyenleri görmüştüm. Okuyunca neden kulağa basit gelen bir sahneye bu kadar takıldıklarını anladım. O sahnede sinirim boşaldı. Sonrasında da Alex gitti, Ava'ya terbiyeli bir şekilde çıkma teklifi eden çocuğu bağırsaklarını parçalamakla tehdit etti. Kahrolsun sizin romantizm diye bize yedirmeye çalıştığınız şey. Basitçe çarpıklık var, aşk yok.
2. kitap Çarpık Oyunlar'ı okumayı zaten düşünmüyordum. En nefret ettiğim konulardan birine sahip: veliaht aşk için kraliyetten vazgeçiyor ve veliahtlık diğer kardeşe devrediyor. Çünkü çocuk oyunu bu işler. Örnek Emma Chase'in Royally serisi öhöhö. Neyse gazımı alamayıp okumadığım kitabı eleştirmeye geçmeyeyim hdjs Serideki diğer kızların hiçbiri ilgimi çekmedi de Çarpık Yalanlar, serinin çıtasının çok üstünde diye duydum. Belki ona bakarım.
Laylee bir mortoyuma. Ölüleri yıkayıp huzura kavuşturarak ruhlarının öbür dünyaya geçişlerini sağlayan bir aileden geliyor. Annesi ölüp babası da aklını kaybedince Kışkent'in tek mortoryuması olarak bu ağır iş kendisine kaldı. Ne ona saygı duyan ne de yardımcı olan kimse varken Laylee tüm gücünü bu iş için harcıyor ama ölülerin sayısı onun yetişemediği bir hızla artıyor, hayaletler huzursuzlaşıyor ve çok daha ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Sonra bir gün kapısında iki tuhaf çocuk buluyor: Alice ve Oliver. Alice teslimeyet görevi olarak Laylee'ye yardım etmesi için gönderildi ve Oliver da onu yalnız bırakacak değildi.
Tahereh Mafi, genç yetişkin karanlık peri masalı üsluplu hikayelerde çok iyi iş çıkarıyor. Yine çok keyif aldım. Yazar istese yeni kitaplar da eklenebilecek ve eklenmeye de değer dünyası olan bir seri.
KışkentTahereh Mafi · Yabancı Yayınları · 2020186 okunma
Ben bu kitapla ilgili önyargılıydım. Pek çok kişiden son kitapta çok fazla Apollo olduğunu, Eva ve Jacks'i göremediğimizi, sahnelerin gereksiz olduğunu veya buna benzer şeyleri duymuştum. Bunlar da bende Hiç Bitmeyen Masal'ın sonunda gerçekleşen olayın da eklenmesiyle herhalde işler başa sarıyor, ilk kitaba filan dönüyoruz, ne bileyim