Babama ve anneme göre çocuklar herşeyden önce dünyevi birer görevdiler. Bizim iç dünyamızın gelişimini ne kadar ihmal etseler de egitimin en saçma yanlarını kati kurallarla uyguluyorlardı. Sofrada dik ve dirseklerim bedene yakın oturmalıydım. Bunu yaparken icimden en kolay biçimde nasıl ölebilirim diye düşünsem bile bunun bir önemi yoktu.