Az önce sohbet ettim Faik ile bir mahalle kahvesinde. O anlattı ben dinledim. Ama anlatırken o renkli gözlerinde kafasında başka hikayeler yazdığını anlamak hiç zor değildi.
Kahvemizi yudumlarken içeri giren telaşlı adamın konuşmalarına kulak misafiri olduk ve Sait'in dudaklarında bir tebessüm yakaladım. Belliydi yine bir hikaye yakalamıştı.
Oysa bazen diyordu yazmayacağım diyordu hikaye ama kendine hakim olamıyordu. İyi ki de olamıyor yoksa bizler hayatın sırrını keşfedemezdik. Benliğimizde böyle güzel hikayelere yer veremezdik.
Sait Faik'in bir kahve köşesinden başlayıp rüzgarlı İstanbul havalarında son bulan hikayelerin anlatıldığı bu eser içimizdeki unutulmuş güzel duyguları tekrar alevlendiriyor...