"Birbirimizin de kirvesi olur muyuz lan?" dedi Mete. Kafasında
artık ne canlandırdıysa onun gerçekleşmesi mümkün değildi.
"Korkutmayın oğlum beni. Gideriz Kızılay'a oluruz sünnetimizi geliriz. Kirve mirve yok manyak mısınız?" dedim. Mete hala
dalmış sabit bir yere sırıtıp bakarak, kafasında canlandırmaya devam ediyordu. Hızlı adımlarla oradan uzaklaşıp evde babamla yapacağım konuşmayı çalışmaya başladım. Akşam babam gelince
açtım konuyu. Cesaretimden dolayı beni kucağına alıp havalara
fırlatacağını düşündüğüm babam pek bir isteksiz çıktı.
"Sezonu geçti, seneye yaptırırız," dedi.
"Ne sezonu baba? Erik mi bu? Mevsimi mi var? Bedenimde
karıncayiyen taşıyorum, beni sünnet ettir," diye ağladım.