İkinci mertebe hayalî ruhtur. Duyuların getirdiklerini bu ruh kaydeder, zamanında kendi fevkinde olan aklî ruha sunmak üzere saklar. Bu ruh, henüz gelişmesinin başlangıcı olan çocukta yoktur. Bundan ötürü çocuk, gördüğü şeyi almak ister, ama o şey yanından götürülünce unutur ve onu almak için bağırıp çağırmaz. Biraz büyüyünceve kadar bu hal böyle devam eder. Nihayet bir dereceye kadar bu hal böyle devam eder, nihayet bir dereceye gelir ki gördüğü şey yanından götürülünce ağlar, o şeyin şekli hayalinde mahfuz kaldığı için onun yanında kalmasını arzu eder.