“bütün o rüyaları eksiksiz görmüş
prensesler ne zaman uyandılar
ne zaman uyandı dağlar, masallar”
“Gündelik dilden sürgün sözcükleri kuşanmış
bu göçebe şiirler, yurttutmaz
dağlı, destanlı
yankılı uçurumlarda dirilmiş ihanetler
kim bilir? kim? ne zaman itmiş
ki böylesine âhı tutuyor akşamları”