Endüstri toplumunun baş döndürücü gelişmeleri ile kutsal olana inanç yitirilirken, yeni bireylerin birbirlerini keşfettiği bir vetirenin inanılan değeri aşk olmuştu. Refah düzeyinin artışı ve yaygınlaşması ile güçlenmiş gibi gözüken bireysellik , iletişimsel teknolojinin bitirici darbeleri altında özeli kalmayan bir harabeye kolayca dönüşmektedir .
Modern küreselliğin aşktan anladığı ise henüz adı konmamış yeni bir tür yaygın hedonizm olarak
gözükmektedir .