Küller Şehrini bitirdikten sonra son hız, kitaplığımda koştum. Ikinci kitaba kıyasla biraz kalın bir kitap diyebilirim. Ama hep dediğim gibi: ne kadar kalın, o kadar iyi.
Geçtiğimiz iki kitapta gördüğümüz üzere Jace Clarynin aşığı olmanın yanı sıra ağabeyi de. Inanın bana hiçbir ağabey küçük kız kardeşinin kendisine ayak bağı olmasını istemez, özellikle de önemli bir toplantı için gölge avcılarının vatanına giderken. Ama Clary sonunda annesini uyandırmanın yolunu buldu. Bunu başarabilecek tek kişi de İdris. Alicantede. Iblis efendisi Ragmor Fell'i Jace de ziyaret edebilirdi. Böylece Clary güvende olurdu, tam da Jace'in istediği gibi. Ama Ragnor Fell Jocelyn Fray'in oğlunu değil kızını bekliyor. Jace Clary'i durdurabilir mi? Kaybettiğimizi sandıklarımız aslında karanlık köşelerde gizlenir. Imkansız dediklerimiz sadece yapay bir gerçeklikten ibarettir. Hayatınızdaki en önemli sırla beraber derin bir uykuya dalanlar tekrar karşınıza çıkabilir. Eski topraklarda bir meleğe sevgilinizi hayata döndürmesi için yalvarabilirsiniz. Hayat kurtarabilecek sırları öğrenirken şeytanın sağ kolu sizi dinliyor olabilir. Benliğinizden emin olamayacak kadar kaybolabilir, hayatınızı değersiz olduğu kanısına vardığınız için tehlikeye atabilir, küçük kardeşinizin ölümünü görmek zorunda kalabilir ya da beyaz atlı prensiniz zannederek öptüğünüz sahte kahramanınız, dünyayı yerle bir etmek isteyen öz ağabeyiniz olabilir. Ama yinede en sonunda kendinizi havai fişekleri izlerken bulabilirsiniz. İşte! Camlar Şehri'ne hoşgeldiniz!