Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sait Faik’in 12. Kitabını bitirmiş bulunuyorum. Daha önce yazarın hikâyeciliğini değerlendirmek üzere
Bir Sonbahar Akşamı
Bir Sonbahar Akşamı
’ nı seçmiş ve elimden geldiğince aktarmaya çalışmıştım. (#42743285) Şimdi ise yazarı daha yakından tanımak isteyen okurlara katkısı olması düşüncesiyle yazarın mektup ve kartlarına dikkat çekmek istedim. Mektup içerikleri ile ilgili kısmi detaylar içerdiğinden spoiler bulunabilir. YKY tarafından hazırlanan bu eserde, Sait Faik Müzesi arşivinde bulunan mektup ve kartlar ile Abasıyanık ailesinden temin edilen kartlar bir araya getirilerek o döneme ışık tutulmaya çalışılmış. Eser, “Sait Faik’in Yazdığı Mektuplar ve Kartlar” (1930-1951) ve “Sait Faik’e Gönderilen Mektuplar, Kartlar ve Davetiyeler” (1938-1954) olarak iki ana bölümde değerlendirilmiş. Ben bu mektup ve kartları çok fazla detaya boğulmadan yazarın daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabileceğini düşündüğüm şekilde gruplandırmaya çalışacağım. 1. Edebi değerlendirmeler, yazarın karşılaştığı olumlu ve olumsuz koşullar 2. Karşılaştığı maddi sıkıntılar ve aldığı destekler 3. Sağlık sorunları ve tedavileri 4. Diğer yazarlarla yazışmaları, ödül, konuşma ve üyelikleri 1. Edebi Değerlendirmeler: Sait Faik kendine has üslubuyla yazmaya devam etmektedir. Fakat son halini hâlâ yeterli bulmaz. Aslında hâlâ eksik olduğunu düşünmek usta yazarlara mahsus bir özelliktir. Büyük yazarlarda düzeltme ve mükemmeli arama iştiyakı bitmez. Gothar Cenazesi hakkında, “Bir türlü bu hikâyeyi sevemedim,” der. İlk kitapları Semaver ve Sarnıç hakkında ise, “Sarnıç’tan su çekip Semaver’i kaynata kaynata oturursun,” der. Semaver birçok yanlışlarla çıktığı için ümitsiz olduğunu ifade eder. Zaman zaman dergi ve yayınevleri ile sıkıntılar yaşar. Bazı dergilerin hikâyelerini yazmakta tereddüt etmesinden ve bazı dergilerde ise yazılarına müdahaleler yapılmasından rahatsız olur. Varlık Dergisinden Yaşar Nabi ile sık sık yazışır. Yücel Mecmuasında yayınlamakta tereddüt ettikleri bir hikâyeyi yayınlaması için Yaşar Nabi’den ısrarcı olur. Necip Fazıl’ın soyadını Adalı olarak yayınlamasından memnun olmaz. Diğer arkadaşlarına Abasıyanık olarak yayınlatmak için ısrar eder. Avrupa’da yalnız, annesiyle ve amcasıyla olmak üzere değişik şehirlerde bulunur. Burada hem dilini geliştirmeye, hem de Fransızca eserler okumaya ve tercümeye etmeye çalışır. Mülkiyelilerin çıkardıkları dergi için yazı istemeleri ve para göndermeleri üzerine parayı kabul etmez. Paraya son derece ihtiyacı olduğu halde öğrencilerin parasına dokunmaz. Onlara yazmış olduğu uzun mektupta kendini iyi bir hikâyeci olarak görmese de para almadan onlar için yazabileceğini söyler. Yarının Türkiye’si için buradan çıkacak gençlere düşeceği önemi ısrarla vurgular. 2. Maddi Sorunlar: Geçimini hikâyecilikten kazanmak istese de o günkü koşullar geçimini sağlayacak kadar kazanmasına yetmez. Avrupa’da kalmak ister. Ama hem maddi olarak sıkıntılar yaşar, hem de o günün koşullarında döviz temin etmek çok güçtür. Babasının siyasi bağlantılarıyla döviz temin etmek veya karaborsadan bulmak zorundadır. Karaborsaya ise hem gücü yetmez, hem de yakalanma tehlikesi vardır. Elinden geldiğince babası para göndermeye çalışır. Annesi de yanına geldikten sonra babası bazı kira ve tarım gelirlerini onlara aktarmaya başlar. Ama çok defa bu da yeterli gelmez. Bir süre sonra baba haklarını amcasına devretmek için görüşmeler yapar. 3. Sağlık Sorunları: Hem kendisi, hem halası, hem de Melike ile ilgili rahatsızlıklar hakkında sık sık yazışmalar yapar. Karaciğer rahatsızlığı ilerlemeye başlar ve bir süre sonra siroz başlangıcı teşhisi konur. Tedavi için Avrupa’da yatması gerektiği yönünde doktorlar ısrar eder. Hastaneye yatmadan önce morali bozuktur. Amcasına yazdığı bir mektupta ”Bu sefer galiba paçayı kurtaramayacağız,” der. 4.Diğer Yazar ve Yayınevleri ile İlgili Yazışmaları: Orhan Kemal, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Tarık Buğra’nın övgü dolu mektup ve kartlarını alır. Orhan Kemal yeni bir dergi için kendisiyle görüşmek ister. Yazarın hikâyelerine de konu olan Meserret Kahvesinde buluşmak ister. Beş Sanat Dergisi tarafından modern Türk sanatı, Türk hikâyeciliği ve romanı hakkında bir konuşma hazırlanması istenir. Yeditepe Dergisi tarafından hakkında yazılan bir yazıdan rahatsız olur. İddialarını ispat etmeleri için edebi fakat sert bir yazıyla onları uyarır. Reşat Ekrem Koçi’nin bir ansiklopediye kendisi hakkında yazdığı yazı onu çok rahatsız eder. Okul yılları ve Koçi hakkında son derece olumsuz bir tutuma sahiptir. Kin ve kıskançlık içinde olduğunu ifade eder. Yeni kurulan Edebiyatçılar Derneği’ne katılması için başkan Cahit Sıtkı Tarancı tarafından davet yapılır. Mark Twain Cemiyeti fahri üyeliğine kabul edilir. Burada yer alan mektup ve kartlardaki yazışmaları bu ana başlıklar halinde incelediğimizde o günün koşullarında aile mesleğinden uzaklaşıp yazarlığı tercih etmesinin güçlükleri daha net anlaşılmaktadır. Hem edebi, hem maddi, hem de kişisel engellere rağmen o günün koşullarında bile hikâyeciliğini ve kendine has üslubunu kabul ettirdiğini ve belli başlı yazar ve dergiler tarafından görüşlerine ve yazılarına başvurulduğunu görmüş oluyoruz. Yazarın farklı açılardan biraz daha incelenmesine ve henüz sitede bir incelemesi bulunmayan bu kitabın tanıtılmasına katkım olmasını arzu ederim. Güzel kitaplara rastlamanız temennisiyle…
Karganı Bağışla
Karganı BağışlaSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 200361 okunma
··
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.