•Mihrimah, iki adamın baktığı yere baktığında gördükleri karşısında kalakaldı. Edirnekapı’daki caminin minaresinden güneş batarken Üsküdar’daki kendi adına yapılan caminin minaresinden ay doğuyordu. Bu mümkün değildi ? Gördüğü gerçek olamazdı. ‘Hayır’ diyebildi Mihrimah, düşmemek için tutunacak bir yerler aradı, bulamadı.
•Aşkın karşılıksız kalmasının ne olduğunu o da anlasın. Güneşe yakınken yanmanın uzaklaşınca üşümenin manasını çözsün kendince. Bir el uzatımı kadar yakınken Bağdat kadar uzak olmanın acısını çeksin...