Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

105 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Bir soluk olsun şiirin yalnızca!
Şimdi sana dilimdeki sesli harfleri bir bir söküp en sensiz seslerle yakınlaşıyorum. Artık sessiz olduğumu bilmen gerekiyor. Mücadelenin en güzeli bir uğurda olandı, yitirdik biz bunu ve mücadelemiz dahi şaşırdı yolunu. Şimdi sen, Sanatçı! Düşür dimağındaki tadı sesleri çatarak sere serpe, uzaklaştır bizi kökten yalnızlığımızdan, bize maruz kaldığın içinde bizi affet. Johann Wolfgang Von Goethe hakkında, edebi kişiliğine söyleyecek söz bulamıyorum. Kendisi Homeros, Dante, Shakespeare gibi usta kişilerle yarışacak bilge ve birikimde biridir. Gerek yaşadığı dönemi, gerek eğitimi, gerek sanat ile bilim arasındaki yaşantısı kendisini şekillendirmiş ve Alman kültürünün mimarı olmasına sebep olmuştur. Aşırı romantik bir kişiliği olması arkadaşının nişanlısına âşık olup Genç Werter’in Acıları adlı eserini yazmasına sebep olmuştur. Goethe ismi roman içerisinde Werter olarak gizlenmiş ve yıllarca Almanya’da en çok satanlar listesinde kalmıştır. Ölüm döşeğine gerene kadarda aşk ve seks arayışından vazgeçmemiştir. Bilime yöneldiğinde botanik araştırmaları ve ışık araştırmaları yapmıştır. Günümüzde adına açılmış örnek gösterilecek bir enstitünün olması şaşılası bir durum değil, bizzat kişinin hakkıdır. Nasıl ki kendisi bir doğu – Mevlana – aşığıysa bende kendisine o nazarla bakar ve öyle aşk içerisinde sanatçı, yazar ve bilim kişiliğine hayran kalırım. Kitabım Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan, çevirisi muazzam. Anlaşılmayacak hiçbir sorunu yoktur ve çevirmen notlarıyla da bezelidir. 4 sayfa çevirmen önsözüyle başlayan eser Almanca-Türkçe olarak 50 sayfa “Şiirler” olarak devam etmektedir. Yine aynı dizgi ile 25 sayfa “Roma Ağıtları” ve son olarak ise 23 sayfa da “Achilleus” olarak kitap noktalanmaktadır. “Yarat, ey sanatçı! Konuşma! Bir soluk olsun şiirin yalnızca!” (Alıntı #45082957 ) Usta kişinin harf dizilimi ve şiirlerindeki coşku takdire şayan, umudu izlek olarak almış okurunu yükseklerden uçurmaya meyil etmiştir. Kederini, isteklerini ya da ihtiyaçlarını şiirle buluşturmuş ve bu sanat türünü bir nevi iletişim aracı olarak kullanmayı yeğlemiştir. Şiirleri bu isteklerin aslında birer mesaj olduğunu ve Sayın Goethe’nin bu iç dünyasının karmakarışık yapısını göstermektedir. Ancak umut hep var… “...zevkini çıkar, ey canlı insan, sevgiyle ısıtılmış döşeğin tadını, Lethe, kaçan ayaklara korkunç ağlarını atmazdan önce.” (Alıntı #45091331 ) Roma Ağıtları yine bir aşk serüveninin ürünüdür. Ancak bu sefer yer Almanya değil Roma’dır. Biraz kendisinden ve birazda Antik Roma’dan aldığı motifle şekillendirdiği ağıtlar şiirselliğini asla yitirmemektedir. Yine tanrılar karşısındaki insanları görüyoruz, doğayla betimleyip, ölümlü olmanın keyfini çıkarıyoruz. Roma’da antik eserleri karşısına aldığında köhneliği görür ve bir zamanlar nasıl bu kadar mutluydunuz notunu düşer. Hemen akabinde ise “Konuşun benimle, taşlar, ey yüce saraylar, konuşun!” diye ağıt başlar. Muazzam kalitededir. “...değerlendirir insanoğlu kutsal bir emanet olarak hayatı, hayata en az değer verenleri en saygın kişiler yerine koyarak. Kimi erdemler vardır, yüce bilgeliklerin ürünüdür, kimileri de sadakate, görev duygusuna ve her şeyi kapsayan aşka dairdir; ama bu erdemlerin hiçbiri onurlandırılmaz insanlarca, ölümden kaçmak yerine, ölüm Tanrıçası Keres’e bile cesaretle karşı çıkarak onu savaşa çağıran duygu kadar. Gelecekteki kuşakların gözünde yüceltilen ise, utanca katlanmaktansa kararlı bir tutumla keskin kılıcı kırılgan bedenine çeviren kişidir. Ün, karşı koyamadan gider onun peşinden; ve çaresizliğin elinden alır o kişi solması olanaksız zaferin görkemli tacını.” (Alıntı #45106804 ) Achilleus Goethe’nin yalnızca 1. Şarkı olarak tamamladığı eserdir. Schiller’in de eseri kaleme almasını desteklemesi harika bir eserin ortaya çıkmasına vesile olacakken, böyle kapsamlı bir eserin bitirilmemesi biz okurlar için büyük bir kayıptır. En az Homeros kadar etkileyici ve hatta bana göre ondan daha akıcı bir yazım olduğunu söylemem gerekir. Bitirilmiş olsaydı elimizde ikinci bir İlyada örneği ile karşılaşırdık. Konu olarak Achilleus’un kahaneti, annesi Thetis’in Zeus oğlu Hephaistos’tan yardım istemesi, Hera’nın yine mendebur halleri ve Zeus kızı Athena’nın Achilleus’a olan düşkünlüğü konu edilmiştir. Harika bir şiirsellik ve çok iyi bir akıcılık vardır. Biraz mitoloji bilgisi olan dahi zorlanmadan konuya hâkim olup, cümlelerin keyfini çok rahatça çıkarabilir. Sözün özü; benim için gerçekten harika bir deneyimdi. Gerek şiir, gerek antik çağ ve gerekse Achilleus bölümleri olsun beni çokça tatmin etti. Güzel bir okumayla sonlandırmış bulundum. Kesinlikle okunulası ve tavsiye edilesidir. Sevgi ile kalın.
Yarat Ey Sanatçı
Yarat Ey SanatçıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019923 okunma
·
225 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.