Bacon !!!
Tarihin en karmaşık dönemlerinden biridir 16. Yüzyıl, arifesinde Brezilya’nın keşfi yapıldı. Deniz aşırı sömürgecilik, derebeyliklerin yıkılması, kiliselerin katı kuralları, sık sık karşılaşılan değişimler, Rönesans ve kendi yaşamına sığdırılan iki saltanat… Kraliçe Elizabeth ve Kral I. James… Bütün bu olup biten karmaşanın arasında dünyaya gelen aristokrat bir aileye mensup küçük Bacon.
Latinceye vakıf üvey anneden iyi bir eğitim alan Bacon babasının sayesinde kraliçe tarafından söze maruz kalıp, küçük yaşlarda devlet adamlığına soyunur ya da soyunmaya meyil eder. Burada latince diye vurgu yapmamız kesinlikle boş bir serzeniş değildir. Her ne kadar hayatı iniş çıkışlarla geçen bir insana referans olabilecek en iyi yazımlar elbette latince ile taçlandırılan antik düşünürler ve eserleridir. Bacon’da buradan faydalanıp, gereğini oradan alıp denemelerinde bu kişileri yeniden dillendirmiştir.
Denemesinde dillendirdiği bir paragrafta “…onursuzluk yoluyla onur kazanır. Yüksek görevlerin tabanı kaygan olur, buradaki insanın sonu ya yuvarlanmak ya da en azından gözden düşmektir.” Bu kullandığımız alıntı Bacon dönemine çokça iyi bir atıftır. Toplumsal yaşayış, değer kavramları ve din gibi hususlarda kaygılı dönemlerin oluşu insanların görkemini gölge altına almış, bu durum ise yenilikçi bir çağda Bacon’u fazlaca etkilemiştir. Yine eserinde şöyle bir sözü dillendirmek gerekmektedir; “Gerçek büyüklük, insan gibi cılız Tanrı gibi de sağlam olmaktır.” Aslına bakılırsa bu Seneca’nın sözüdür lakin yaşadığı dönemde benimseyen kişi Bacon’dur.
Devam edecek…