Öncelikle herkese merhaba. :) Franz Kafka'yı ne kadar çok sevdiğimi çevremdeki herkes bilir. Ve bu yüzden de Franz Kafka Okuma Etkinliği yaptım. Umarım birçok kişiye faydam olmuştur. :) #43834919 bu linkteki etkinliğim :) Franz Kafka'nın hayatını anlatmayacağım çünkü hemen hemen herkes onun hayatının buhranlarla geçtiğini biliyor. Aslında Kafka'ya, ilk olarak bu kitabıyla başladım birkaç yıl önce. Tabii Kafka'nın kitaplarını bir kere okumak yetmiyor. Asıl anlatmak istediği düşünceleri anlamak için kitaplarını en az iki kere okumak gerek bence. Bu yüzden de tekrar okudum. Kitabın konusu şöyle; baş karakter 'Gregor Samsa' kendini birden bide böceğe dönüşmüş bir şekilde bulur ve böylelikle birtakım olaylar gerçekleşir. Kitap bu cümleyle başlıyor: "Bir sabah tedirgin düşlerden uyanan Gregor Samsa, yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş buldu kendini." Çoğu insan bu kitabı gerçekdışı ve saçma bulabiliyor. Aslında tam tersi, gerçekleri anlatıyor. Böcek bir metafordur. Bunu düşünmüyorlar. #41164641 Bu arada kafkanın kullandığı kelime orjinal dilinde böcek değil haşarat anlamına geliyor. Ben ilk kitabı okuduğumda (ki o zamanlar kafkanın hayatına dair pek bir bilgim yoktu) kitabın üzerine fazla düşünmemiştim. Daha sonraları Kafka'nın diğer kitaplarını, mektuplarını okuyunca çok daha iyi anladım kafkanın tarzını ve hayatını. "Babaya Mektup" kitabında\mektubunda Kafka'nın babası, Kafka'nın arkadaşı olan Löwy'yi korkunç bir tavırla haşarata benzetmiş ve bunun tek nedeni ise Kafka'nın arkadaşı olması. Şöyle diyor Kafka: "O oyuncuyu burada özellikle hatırlıyorum, çünkü onun hakkındaki ifadelerini o zaman şu düşünceyle yazmıştım aklıma: 'Babamın (hiç tanımadığı) bir arkadaşım hakkında böyle konuşmasının tek nedeni, onun benim arkadaşım olması. Beni çocukça sevgiden ve minnettarlık duygusundan yoksun olmakla suçladığında hep bunu çıkaracağım karşısına.'" Kafka'yı derinden yaralayan babasıydı. Gregor'a atılan ve yaralanmasına yol açan o elma aslında Kafka'ya atılmıştı ve bence Kafka bu öyküsünde kendinin nasıl bir durumda olduğunu anlatmış. Örneğin bu alıntıda olduğu gibi: "Nefes darlığı şimdiden kendini belli etmeye başlamıştı, zaten eskiden de ciğerleri için öyle pek güvenilir ve sağlıklı denemezdi." Dönüşüm; ilk okuduğumda da, ikinci okuyuşumda da beni çok etkileyen bir kitap. İnsan okurken Greor Samsa'nın yaşadıklarına ve duygularına öyle bir empati kuruyor ki. O dışlanmışlık, insanların seni anlamaması, farklılık hissi. Aslında bir çoğumuz Gregor Samsa gibi yapayalnızız. İlk defa bu kadar uzun bir inceleme yazdım. Umarım beğenirsiniz :) Gregor Samsa gibi olmamak dileğiyle... :)