Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

704 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Ama belki göktedir (bu devlet), onu görmek ve buna göre ben’ini düzene sokmak isteyen kişi için kurulmuş halde. Herhangi bir yerde varolması ya da gelecekte varolacak olması, onun için fark etmez; çünkü başka hiçbir devlete değil, sadece bu devlete adayacaktır kendini!” Evet, Platon da farkında gibi gözüküyor ideal Devleti'nin gerçeklesmeyecegini ancak insanlara bir hedef olmasını istemiş olabilir. Buna benzer Nietzsche'nin üst-insan'i, Türklerin Kızılelma'si örnekleri de verilebilir. Ancak Platon, kafasındaki Devlet tasavvurunu en baştan hiç gerceklesmeyecek diye olusturmamistir. Bunu şuna dayanarak söylüyorum:
Mektuplar
Mektuplar
eserinde Devleti'nin olmazsa olmazı Filozof Kral fikrini gerçekleştirmek için davet üzerine o dönem bir krallıga gider. Buradaki Tiran Dion'a danışman olur ancak istenmeyen gelişmeler neticesinde Platon, başarılı olamaz. Ayrıca birkaç kere de aynı yere gidip bu ideal için uğraşmıştır. Buradaki başarısızlık ve dönemin buna uygun olmadığına ikna oluşundan dolayi başa koyduğum alıntıdaki sonuca varmış diye düşünüyorum. Platon'un yaşadığı devirde Yunan dünyası politik manada krizler geçirmiş ve yeni kriz ve olası istilalara açık bir halde bulunmaktadir. Eskiden doğaya ve evrene bakıp onlar üzerinde dönen felsefe, Sokrates ile beraber 'insan' ve insanın olduğu ilişkilere, kurumlara dönünce toplumun etkin güçleri ve toplum tarafından felsefeye tepki gelmiş ve neticede Sokrates idam edilmiştir. Sokrates halkı birey birey eğitmek istemiş ve dönüştürmek istemiş gibidir. Platon, hocasının hazin sonundan sonra, Yunan'in krizlerden çıkmasi ve olası istilalara karşı koyabilmesi için verilmesi gereken eğitimin birey birey yapılamayacağıni anlamıstir. Uzun bir yolculuğa çıkıp çevre medeniyetleri gezip,tanıyıp memlekete döndüğünde meşhur Akademisini açmıştır. Bir yandan verilecek bu eğitimin odak noktasının Devlet'in kendisi olduğu sonucuna varmıstir. Nitekim Platon, Devlet'i büyük bir insan olarak görmüştür. Platon devleti büyük bir insan olarak görmüş ve bunun üzerine bina ederek Devleti'nin nasıl olması gerektiğini sekillendirmistir. İnsan neyi ister? İyiyi. İyi denilen şey nihayetinde nedir ve nasıl sağlanır? Adalet ile. Adalet iyidir ve iyinin olmasi için adalet gereklidir. İnsan bazında böyle ise büyük insan olan Devlet'in de o zaman temeli Adalet olmalıdır. Devlet iyiyi hedeflemelidir. Ancak bu iyi büyük insan olan Devlet'in iyiligidir. Yani buradan çıkarılacak sonuç birey insan kendisinden yer yer bazı hususlarda feragat edebilmelidir büyük insan'in iyiliği için. İnsanı (ruhunu da) ölçüluluk, cesaret ve bilgelik oluşturur. Bunların dengesini de adalet sağlar. Devlet de aynı şekildedir. Platon, her insanın doğuştan her ise yatkın olamayacagini dolayısıyla insanların kastlara(siniflara) ayrilamasini gerektiğini dile getirir. Ancak sınıflar arasında kişinin yeteneğine göre geçişler mümkündür. Bu sınıflarda en önemli sınıf olan Bekçiler üzerinde uzun uzun duruyor Platon. Çünkü Bekçiler hem Devlet'in güvenliği için zorunludur hem de bunların içinden çıkacak kişilerin Filozof Kral olacağını yani en üst sınıfta yer alıp Devlet'i yönetecegini söylüyor. Askeri manada aklıma Yeniçerileri getirdi Bekçiler. Platon ise birçok konuda olduğu gibi Bekçiler'de de Spartalilar'dan etkilenmiş. Eğitimde iki temel vardır: Müzik ve jimnastik. Bunu zihin ve beden diyebiliriz. Bunların dengesi önemlidir. Ayrıca matematik ve geometrinin de eğitimde olması gerektiği söyleniyor. Edebiyat konusunda ise Platon, mevcut edebiyatın bir taklit olduğunu ve bu taklidin de insanın zihnini kötü etkilediğini öne sürerek bu haline izin verilmemesini gerektiğini söyler. Bize garip gelecek bu fikrinin nedeni ise Eski Yunan insanın Homeros'u ve anlatılarini adeta kendilerine yol gösterici olarak gormeleridir. Platon bu içinde Tanrılari hem iyi hem kötü vb gösteren ve öte açıdan da bir taklit olan bu türün insanların ahlakına, zihnine zararlı olduğunu ve nihayetinde bu türün insanlara yanlış bir yol gösterici olduğunu düşünür. Yine bize garip gelecek uygulamalar tasavvur eder Platon: Güçlü ve yararlilik gösteren erkeklerin daha çok cinsel ilişkiye teşviki ve imkanı, bu kişilere daha çok kadın imkanı... Bunun yanısıra özelikle o dönem Yunanlilarina garip gelecek kadınların da erkekler gibi eğitime tabi tutulması... Diğer bir örnek sağlıklı çocukların alınması sağlıksız çocukların ayrı bir yere ayrılması. Bu konuda Spartalilar'dan etkilenmiş olsa gerek. Bu gibi bize uç gelen fikirler aklıma Hitler'i getirdi. Nitekim bir yerde de Hitler'in bu kitabı örnek göstediğini okumuştum. Tabiki bu Platon ve fikirleri berbat ve soykırımci fikirlere öncülük etmiştir demek değildir. Aynı Hitler Nietsche'nin fikirleri de kendi çıkarı için istediği şekilde anlamışti. Devlet'i idealari bilen, buna uzun uğraşlar sonucu vakıf olan yani görünen dünyadaki nesnelerin kaynağını aldığı idealari bilen Filozoflarin yönetmesi gerektiğini söyleyen Platon, aynı Filozoflarin idealari yani hakikatleri gördükten sonra tekrar görünen dünya ve bu dünyanın işleriyle ilgilenmek istemeyeceklerini ve göreve kendiliğinden aday olmayacaklari için onlardan bu görevi almalarinin istenmesi gerektiğini söyler. Filozoflarin da bu görevi kabul etmelerini hem yukarıda belirtildiği nedenden yani aslolanin Devletin iyiliği olduğu nedeninden dolayi hem de meşhur Mağara Alegorisinden yola çıkıp Filozofun bunu yapmasının adeta kendi süreci için de gerekli olduğunu söyler. Yönetim biçimi olarak en üst seviyede krallığı görür ve kendi devletini de bir krallık olarak tasvir eder. En alt ise Tiranliktir. Tıranlik ise demokrasiden doğar der Platon ve bunu uzun uzun gayet mantıklı şekilde açıklar. Bu kısmı okurken aklıma 'Diktatör'un El Kitabı' belgesel serisi geldi ve hak verdim Platon'a bu konudaki düşüncelerinde. #45876546 #45876448 Son olarak Platon'un dini fikirleri özellikle onuncu bölümde anlattığı öteki tarafa gidip gelen Er'in öyküsünde ve kitaba yer yer dağılmış şekilde bulunmaktadır: Ruhun ölümsüzlüğü, cennet-cehennem tasviri, ilahi sınav, insanın kaderini kendisinin seçtiği ve bu nedenle Tanrının suclanamayacagi fikri, Tanrının nasıl olduğu gibi... Özellikle meselde, bir savaşta ölen Er gözlerini öteki tarafta açılır. Burada insanların sorguya çekildiği sorgu sonunda cehennem ve cennet diyebileceğimiz kısımlara gittiklerini görür. Cehennemde prototip yani Şeytan'in ilk örneği diyebileceğimiz şeyi görür. Cennette ırmak tasvirleri vardı. İnsanlar, yaptıklarına göre kalış süreleri belirleniyor. Sonra burada insanın kendi kaderini seçip dünyaya gittiği söylenir. Bu nedenle Tanrının suclanamayacagi; bizim inanışa da buradan geçmiş olabilir. Sonuç olarak, Platon'un bu bölümde anlattıkları, anlatıs üslubu peygambervari bir anlatıstir. Ve meselde Er, bu gördüklerini anlatmasi ıcın aşağıya yani dünyaya geri gönderilir. Bir nevi mağara alegorisindeki Mağaradan çıkıp geri dönen kişiye selam çakılir. Nitekim Platon'un dine,Tanrıya dair fikirleri önce Yeni Platoncular sonra da gerek İslam alemi gerek Hristiyan alemine geçmiş ve düşünürler tarafından dine endekslenmistir. Ayrica Platon, istese gayet güzel bir kutsal kitap yazabilirmis diye aklımdan geçti Er meselini okurken. #45883995 #45884902 #45885036 #45885394 Platon'un Devlet'i tabiki uygulanmayacak bir örnektir. Ancak üzerinde dersler çıkarılabilecek bir eserdir. Özellikle bireyin eğitiminde en önemli mevzuunun bireyin kendini kesfetmesi şeklinde yorumlayabilecegimiz kısmı bence her devirde geçerliliğini koruyacak bir şeydir. Tıranlik ile sözleri her devir insanına özellikle demokrasinin hakim olduğu devrimimize adeta uyarı fisekleridir. Güzel ve herkesin okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum Hz. Platon'un Devleti'nin. Keyifli okumalar.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Bordo Siyah Yayınları · 201326,6bin okunma
··
93 görüntüleme
Neşe okurunun profil resmi
Emek verip okudunuz, yazdınız, elinize yüreğinize sağlık. İlk fırsatta okumayı düşünüyorum.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ☺
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.