Batı dillerini bilen ya da Batıda eğitim gören çeşitli Osmanlı-Türk aydınları
Cervantes'i, Shakespeare'i. Erasmus'u, Montaigne'i bilseler bile, klasik dünya görüşü olan "Osmanlıcılık"a sadakatleri sebebiyle bunları Divan edebiyatı karşısında boş birer "lakırdı" ve "dedikodu" olarak görüyordu.