SÜMERLER YA DA GENEL OLARAK TARİH..Tarih : M.Ö. 2000 ler
Yer : Mezopotamya
Öncelikle kitaba ismini veren Ludingirra beyefendinin Sümerli bir şair, yazar olduğunu belirterek başlayalım.
Ve elbette Muazzez İlmiye Çığ hanımefendiye emekleri için büyük bir teşekkür , kendisini zaten bir çoğumuz ismen de olsa tanırız.
"Ben bir Sümerli öğretmen , şair ve yazarım. Yaşım yetmiş beşi bulduğundan öğretmenliği bıraktım çoktan. Fakat şair ve yazarlığım ölünceye kadar sürecektir herhalde"
Kitap bu cümlelerle başlıyor. Tabi önsözde Muazzez hanımın verdiği kıymetli bilgilerin ardından.
Sümerli şairler genellikle isim kullanmadan yazmışlar, bunun istisnası Ludingirra , Enheduanna ve Dingiraddamu isimli şairlermiş.
Devir tablet devri, kil tabletlerle korunarak bugüne ulaşan ve başta Muazzez hanım olmak üzere kıymetli Sümerologlar tarafından çevrilen yazılar bize dönem hakkında çok önemli bilgiler sunuyor.
Kitapta Ludingirra , çocukluğundan , öğretmenliğinden , evliliğinden , yaşadığı şehirden , kısaca kendi hayatı ve döneminden bahsediyor ve bunu 75 yaşından sonra bir çeşit hatırat olarak yazıyor. Amacının hem geleceğe bir eser bırakmak hem de kaybolmakta olan Sümer dilinin böylece unutulmaması olduğunu söylüyor.
Dönemin bir diğer medeniyeti Akadlar, bir süredir Sümerleri kısmen de olsa işgal etmiş, yönetimi ele almış ve Akadca dili egemen olmaya başlamıştır.
"Ülkemiz yavaş yavaş bölüşülüyor. Yabancılar aramızda özgürce yaşadıkları halde nedense rahat batıyor kendilerine. Ülkede karışıklıklar hep onlardan çıkıyor. Kendi insanlarımızın da birbirinden üstün olma tutkusu düşmanların eline iyi bir fırsat veriyor."
Ne kadar tanıdık değil mi? Hem bizim ülkemiz hem de dünyanın pek çok yerinde karşımıza çıkan bu örnek ? Bugün için kısmen Suriye meselesi özelinde ele alabiliriz. Fakat bence mesele daha da derin bir şekilde yaşanmaktadır. Şu kadarını söylemek isterim, bugün malum bir AVM kültürü hayatımızın içinde büyük yer tutmaktadır, olmasın mı peki ? Olsun tabi. Lakin dilimiz bu konuda yara alıyor mu ve kendi kültürümüz , buna bir bakalım..
Bugün ağırlıklı olarak İngilizce isimli AVM'lerde , yine bu dilin ağırlıklı olduğu yemek katında yediğimiz yemeklerin türüne kadar, sinema katında izlediğimiz Hollywood ağırlıklı filmlerle , giyim ve diğer mağazaların yine başka bir modanın hakimiyetinde ve yoğun olarak aynı dille adlandırılması , bizim bir bakıma "işgal" altında olduğumuzu göstermeye yetmiyor mu? İşte kitabın da etkisiyle, zaten malum olan bu mesele hakkında bir kere daha düşündüm. Dillerini koruyamayan milletlerin tarihten nasıl silindiği , tek neden bu olmasa da gerilemeye nasıl katkıda bulunduğu meselesi sanırım her devirde önemini koruyor.
Kitapta mitoloji unsurları , çok tanrılı inanışlar , kadın-erkek ilişkileri , yaşam tarzları çok bilgilendirici şekilde işlenmiş , Ludingirra bize büyük bir eser bırakmış.
"Bizim ulusumuz arasında bir kadınla zorla beraber olmak çok fena sayılır. Kanunlarımızda böyle yapanlara ağır cezalar var."
İnsan ilişkileri ve yaşam tarzı yönünden pek çok şeyin bugün de benzer olduğunu , hatta bazı açılardan bugünden ileri olduğunu öğrenmiş oluyoruz. Tarih bir tekrardan ibaret dedirten pek çok kısım var kitapta.
Sümerlerin Türklerle aynı soydan ya da Türk olduğu tezine katkıda bulunması açısından da meraklısı için bu ve başkaca eserler çeşitli bilgilerle dolu.
"Biz ozan ruhlu bir milletiz herhalde ki , her konuyu şiir şeklinde yazmaktan çok hoşlanıyoruz."
Yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Özellikle tarihe meraklı kişilere kesinlikle önereceğim bir kitap, büyük keyif aldım okurken. Herkese iyi okumalar..