Daha önce fark etmemiştim ama Sabahattin Ali adeta bir "kara öykü"cü. Yani bütün öyküleri öylesine gerçek ve öylesine acı ki, insanın boğazına bir yumru oturuyor resmen. Bunca öykü arasında bir tane bile mutlu son olmaz mı arkadaş? Yok! Hep hüzün, hep burukluk... Ama her şeye rağmen, onun kalemi bir başka. Canın da yansa, okumaktan vazgeçemiyorsun. Bütün romanlarını okumuş, öykülerinden de sadece "Değirmen"i sona bırakmış bir okur olarak -hâlâ okumayan varsa şayet- şiddetle tavsiyemdir. =)