Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne yapacağınızı ve yerinizin neresi olacağını Allah bilir.”(Muhammed,19) Bize göre ise bu âyet farklı şekillerde yorumlanâbilir. Birincisi, muhtemelen Cenâb-ı Hak bir kavmin, “Allah-u Tealâ işlerin sonunu bilmez, çünkü bu âlemi yarattı, ama insanlar Onu ve nimetlerini inkâr ediyorlar, eğer verdiği nimetleri insanların inkâr edeceklerini bilmiş olsaydı onları yaratması ve kendilerine o nimetleri vermesi ihtimal dâhilinde olmazdı, çünkü dünyada böyle yapan biri boş işlerle uğraşan ve hikmete uygun davranmayan kişi sayılır” şeklindeki zanları ve vehimleri üzerine bu âyeti göndermiştir. Buna göre bu âyet, onların bu iddiaları üzerine gelmiştir. Cenâb-ı Hak da onlara şöyle cevap vermektedir: Ne yapacağınızı ve yerinizin neresi olacağını Allah bilir. Yani Allah, neler yapacaklarını bildiği halde onları yaratmıştır, yoksa onların zannettikleri gibi bilmediği halde yaratmış değildir. Ancak Allah Teâlâ’yı bilgisizlikle itham etmek onlara yakışmaz, bu onların, Cenâb-ı Hakk’ın yaptığı işlerdeki hikmeti hakkıyla bilmemeleri yüzündendir. Çünkü şanı yüce olan Allah bu âlemi kendi ihtiyacı ve şahsî menfaati için değil, aksine insanların kendi menfaatleri ve ihtiyaçları için yaratmıştır. Allah’ın buyruklarını kabul edip itaat etmelerinin faydası da onlara dönecektir, O’nun buyruklarını ret ve inkâr etmelerinin zararını da onlar çekeceklerdir. Dünyada bir insanın, reddedeceğini ve kabul etmeyeceğini bildiği halde birine emir vermesi yahut yasak koyması veyahut ona bir elçi göndermesi, akılsızca bir hareket ve hikmete uymayan bir davranış olur. Çünkü o bunu sadece kendi ihtiyacı ve menfaati için yapmaktadır. Dolayısıyla reddedip kabul etmeyeceğini bildiği halde böyle bir şey yaparsa hikmete uygun davranmamış olur. Duyular âleminde ve duyu ötesi âlemde hikmet farklı olur. Başarıya ulaştıran sadece Allah’tır.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.