Barış Bıçakçı'nın kalemiyle tanıştıktan sonra hayran olmamak elde değil.
Yazardan okuduğum ikinci kitabı, bir öykü kitabıydı.
Ama alışık olduğumuz başlangıcı sonu olan öyküler değil bunlar.
Öykülerden anlık kesitler tarzında, tam bir Bıçakçı tarzında.
Öykülerin geçtiği yerler Ankara.
Aynı Ankara gibi öyküler zaten. Kapalı bir dünya, kendi içinde
pek göze batmayan.
Ne anlatıyor dediğiniz anda, yeni bir öykü de buluyorsunuz kendinizi.
Böyle yorulmadan, elinize aldığınız gibi bitecek naif bir kitaptı.
Yazarla tanışmanızı canı gönülden isterim.