Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çiçikov büyük salona girince mumların, lambaların ve kadın elbiselerinin parıltısından gözleri kamaştı ve bir süre gözlerini yummak zorunda kaldı. Erkekler kara kara giysileriyle salonda oraya buraya gidip geliyorlardı. Tıpkı Temmuz'un sıcak bir gününde yaşlı bir hizmetçi kadının açık bir pencere önünde parçalayıp dilimlere ayırdığı kelle şekerine üşüşüveren kara sinekler gibi. Bu kadının çevresini alan çocuklar onun çekici kaldırıp indiren sertleşmiş ellerinin hareketlerini dikkatle izlerken, hafif bir rüzgârla havalanan sinek bulutu kendi yuvalarındaymış gibi eve dolarlar ve zaten iyi görmeyen ihtiyarın gözlerini güneşin kamaştırmasından da yararlanarak tatlı parçalarına ya tek tek, ya da küme küme üşüşürler. Yazın cömertçe kendilerine sunduğu iştahlı yemeklerle iyice doyduklarından bu sinekler zaten buraya karınlarını doyurmaya değil, kendilerini göstermek, şeker üzerinde uçuşmak, dolaşmak, ön ve art ayaklarını birbirine sürtmek, ayaklarını kanatlarının altında kaşımak, ön ayaklarını ileri uzatıp başlarının üzerinde kavuşturmak, gerisin geri uçup gitmek ve başka bir grupla yeniden yeni bulutlar halinde dönmek için gelirler.
Sayfa 12 - ÜBL Yayınları, 2003Kitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.