Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Araştırmalar, kaygı bozuklukları yaşayan çocukları tedavi etmezsek, yetişkinliklerinde depresyon, madde kullanımı ya da başka ruhsal hastalıklar yaşama ihtimallerinin arttığını söylüyor.
Sayfa 25 - Diyojen Yayıncılık 1.baskı
·
15 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
Bana kalırsa, genel olarak çocukları salt sevimli yaratıklar olarak görüyoruz. Bu doğrultuda düşüncelerinin, endiselerinin, korkularinin, kaygilarinin, sevinclerinin bizde tek yankisi yüzümuze verdiği tebessüm veya küçük olduğu için sorunları büyüttugu ve biraz büyüyünce hepsinin geçeceği fikri oluyor. Hani çocuklarla konuşulurken onun hizasina eginilmesi istenir. Bu aslında çocuklarla olan ilişkimizde temel felsefemiz olmalıdır. Ancak onun hizasına sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da inmeli ve onu salt sevimli yaratiklardan daha fazla olarak görmeli ve dikkate alabilmeliyiz.
Mustafa A. okurunun profil resmi
Haklısın, çocukların kaygılarını geçiştiriyoruz. Biz çocukken kaygılarımızı bile söyleyemedik belki. Şimdi acısı çıkıyor işte. Çok ilginçtir ki çocukların birçok şeyi okul öncesi dönemde tamamlanıyor. Biz büyükler de bu dönemi pek önemsemiyorum. Bu dönemde halı altına süpürülen kaygılar ergenlikte farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor. İlerleyen yaşlarda OKB, depresyon, mani ve birçok ruhsal hastalığa sebep oluyor. Onları büyük bir birey olarak görmek ve dediğin gibi zihinsel ve duyuşsal olarak da seviyelerine inmek gerekiyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.